MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılardan ... ve ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı ... ve ... vekili avukat ... gelmiş olup, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince, davacının, yapılması gereken işlemleri zamanında yaptığını, ancak, arsanın geç teslim edildiğini ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulundan gerekli izinlerin geç çıktığını, yapı ruhsatı alınmak üzereyken, davalıların haksız olarak ihtarname göndererek sözleşmeyi feshettiklerini ileri sürerek, fesih ihbarının geçersizliğinin tespitine ve arsanın boş ve sorunsuz olarak davacıya teslimine ve her türlü işlemin yapılması için davacıya yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştirDavalılar vekilleri, sözleşmede inşaat ruhsatı alınması için kesin vade olduğunu ve sürede ruhsat alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamından, sözleşmenin 9/1. maddesinde, kesin süre belirlendiği, davacının arsadaki sorunları bilerek sözleşmeyi imzaladığı, gecikmeler nedeniyle davalılardan ek süre talep etmediği, davacının süresinde taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili ve davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı yüklenici vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Davacı yüklenici vekilinin tavzih kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince: HMK'nun 305/2. maddesi gereğince, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Bu itibarla, mahkemece, 13.05.2014 günlü tavzih kararı ile davacı yüklenici aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin 75.415.00 TL'ye çıkarılması doğru olmamıştır.İzah edilen nedenlerle mahkemenin tavzih kararının vekalet ücretine yönelik kısmının bozulması gerekmiştir.3) Davalılardan ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece dava konusu sözleşmenin değeri üzerinden harç tamamlatıldığına göre, bu değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, daha az miktara karar verilmesi hatalı olmuş ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme kararının HUMK.'nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin tavzih kararının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin tavzih kararının vekalet ücretine yönelik kısmının bozulmasına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün 4. fıkrasında yazılan cümlenin çıkarılarak yerine “ Temyiz eden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden 75.415,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan ... ve ...'ye verilmesine, temyiz etmeyen diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davacının, aynı vekalet ücreti kapsamında olmak üzere 10.400.00 TL. ödemekle sorumlu tutulmasına ” cümlesinin yazılmasına, mahkeme kararının değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılar ... ve ...'ye; 1.100,00 TL Duruşma vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacıya verilmesine, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.