MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 24.04.2012 gün ve 468 Esas, 3047 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ve katılma yolu ile davacı vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken, ayrılan üyelere 280.000,00 TL ödeneceğine ilişkin 02.03.2008 tarihli genel kurul kararı sonrasında kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, kendisine 40.000,00 TL ödendiğini, bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, ayrılan ortaklara 280.000,00 TL ödenmesine ilişkin genel kurul kararı bulunmadığı, davacının ödediği 170.000,00 TL ve iade edilen 40.000,00 TL nazara alındığında davacı alacağının 130.000,00 TL, işlemiş faizinin 13.527,12 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin anılan meblağlar üzerinden devamına, hükmedilen meblağ üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 24.04.2012 tarih ve 468 E, 3047 K. sayılı ilamıyla, 02.03.2008 tarihli genel kurulda eksik işlerin tamamlanması için fazla olan villalardan her birinin 280.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere satışı hususunda yönetim kuruluna yetki verildiği, ancak, çıkacak üyelere ait hissenin kooperatif tarafından belli bir bedel karşılığında alınması ve verilecek çıkma payı ile ilgili bir yetki verilmediği gibi, ödenecek miktarın da belirlenmediğinin anlaşıldığı, davalı yönetim kurulunun çıkan ortaklara çıkma payının ödenmesi ile ilgili farklı seçenek sunduğu, sunulan bu teklifin davalı kooperatifin 06.06.2009 tarihli genel kurulunda onaylanıp onaylanmadığı, genel uygulamanın ne olduğu, 2008 yılı genel kurulundan sonra 280.000,00 TL’ye villa satıp satmadığı, davacı ile aynı konumda olan kişiler olup olmadığı, varsa bu kişilere ne şekilde ödeme yapıldığı yönlerinden araştırma yapılması gerektiği belirtilerek taraflar yararına bozulmuş, davalı vekilinin muacceliyet ve faiz yönlerinden temyiz itirazları yerinde görülmemiş, davacı vekilinin diğer, davalı vekilin ise icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.Bu kez, davalı ve katılma yolu ile davacı vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuşlardır. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ve katılma yolu ile davacı vekillerinin karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 6,55 TL harç ve takdiren ayrı ayrı 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.