Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 36 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5755 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin müflis ...A.Ş'den alacaklı olduğunu, alacağın masaya kaydı talebinin 1.575.856,62 TL yönünden kabul edildiğini, 934.707,83 TL yönünden ise reddedildiğini, masaya bildirimde bulunulduktan sonra da 212.638,00 TL daha alacağın olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek, 1.147.345,83 TL alacağın masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresi vekili, müflis şirket defterleri incelenerek kayıtlara göre alacağın bir kısmının kaydına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 212.638,00 TL alacak yönünden masaya kayıt talebinde bulunulmadığından davanın kayıt ve kabul davası niteliğinde olmadığı, bu alacak yönünden ayrıca dava açmak veya takip hakkının bulunduğu, diğer alacak istemlerinin müflis şirketin edimlerini yerine getirmemesinden doğan zararlara ilişkin olduğu, bu alacakların da müflis şirket kayıtlarında bulunmaması nedeniyle istemin reddinin haklı bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 235. maddesine dayalı olarak iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir. Kural olarak, iflas anına kadar doğmuş alacaklar yine bu tarihe kadar işlemiş faizi ile birlikte masaya kaydedilir. İflasın açılmasından sonra da faiz işlemeye devam eder ancak tahakkuk edecek faiz ödemeleri 195.maddeye göre hesaplanan anaparalar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılabilir (İİK.m.195 ve 196). Adi tasfiyenin ilanından itibaren bir ay içinde alacakların kaydettirilmesi gerekir (m.219). Alacak istemi kısmen veya tamamen reddolunursa sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesinde dava açılabilir (m.235). Öte yandan geç kalınmasından doğan masraflar alacaklıya ait olmak üzere vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur (m.236). Davacı vekili, 02.04.2009 tarihli dilekçe ile 2.510.564,45 TL alacağın masaya kaydını talep etmiş, 1.575.856,62 TL yönünden istemi kabul edilmiş, 934.707,83 TL'si ise reddedilmiştir. Bu kez mahkemeye müracaatla iflas idaresince reddedilen alacağın ve ayrıca iflas idaresine yapılan başvuru kapsamında yer almadığını ileri sürdüğü 212.638,00 TL'nin kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 212.638,00 TL yönünden, iflas idaresine yöneltilmiş iflas masasına kayıt istemi bulunmadığından, bu miktara ilişkin davanın iflas masasına kayıt kabul istemi olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin vardığı sonuç hatalı olmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere, iflasın kapanmasına kadar alacaklıların kayıt kabul isteminde bulunmaları mümkündür. Öncelikle iflas idaresine müracaat edilmemiş olsa bile kayıt kabul iddiasının doğrudan mahkeme önüne getirilmesi İİK'nun 236. maddesine göre mümkündür. Bu durumda, tarafların gösterdiği deliller toplandıktan sonra ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle İİK'nın 195 ve 196. maddeleri de dikkate alınarak, davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten alacağı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Bu husus gözetilmeksizin yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, davacı vekilinin iflas idaresince reddolunan alacak talebi yönünden de verilen karar doğru olmamıştır. Zira, davacının reddolunan alacak talepleri akde aykırılıktan doğan zararlara ilişkindir. Davacı yan, müflis şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle doğduğunu iddia ettiği zararı talep etmektedir. Müflis şirketin temin etmesi gereken malzemenin fiyat farkı ödenerek üçüncü kişilerden temin edildiği, yine müflis şirkete ait olması gereken kargo bedellerinin ödendiği, malzemelerin zamanında teslim edilememesi nedeniyle davacının para cezasına mahkum olduğu, davalının sebep olduğu buna benzer durumlardan kaynaklanan zararların alacak olarak kaydı istenmektedir. Dava konusu edilen bu alacak kalemlerinin niteliği gereği müflis şirketin kayıtlarında bulunması beklenemez. Bu durumda, tarafların tüm delilleri toplanıp, bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.