MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı kooperatif yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, genel kurul kararı uyarınca ödeme yapan ortaklara tapu devri yapılacağının bildirildiğini, bu kararın davacı gibi şartlı ortak olanların kazanılmış haklarını ihlal ettiğinden iptaline karar verildiğini, kat irtifaklarının davalı arsa malikleri adına kurulduğunu, tapu devrinin yönetimin keyfine bırakıldığını ileri sürerek, ...847 ada 8 parsel de kayıtlı F Blok 2 nolu bağımsız bölümün davalı arsa malikleri adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatif vekili, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, müvekkili ile yüklenici kooperatif arasındaki sözleşmenin feshine karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, iddia, bir kısım davalılar savunmaları, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının bağımsız bölüm bedelinin tamamını ödeyerek kooperatife ortak olduğu, tapu maliki olmayan kooperatife husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı ... vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz istemi bakımından; Katılma yolu ile temyiz istemi, ancak temyizi cevaplanan kişiye karşı kullanılabilir. Davacı vekilinin katılma yolu ile temyizinin, hükmü temyiz etmeyen davalı kooperatife yönelik olduğu, kararı temyiz eden davalı ...’a yönelik olmadığı anlaşıldığından, katılma yolu ile temyiz isteminin geçerli bir temyiz olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle de davacı vekilinin davalı kooperatife yönelik katılma yolu ile temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2)Davalı ... vekilinin temyiz istemine gelince;a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.b)Dava, kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini ileri süren kooperatif ortağının tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Ne var ki, somut olayda, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın tapu maliki olmaması nedeniyle husumetten reddine karar verilmiş, davacı vekilinin davalı kooperatif aleyhine katılma yolu ile temyiz istemi ise yukarıda anılan nedenlerle reddedilmiş olup, kooperatiften tapu isteme koşullarının oluştuğunun kabulü gerekir. Bu durumda, davacının, arsa sahiplerinden tapu isteme koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmalıdır. Dosya kapsamından ve Dairemizin 21.05.2012 tarih ve 2012/1728 E, 3466 K. sayılı ilamı ile karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleşen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.05.2010 tarih ve 2008/698 E, 2010/285 K sayılı ilamından, davacının peşin bedelli ortak olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalılardan arsa malikleri adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş olmasına göre, böyle bir istemde bulunabilmesi için, davaya konu edilen bağımsız bölüme yönelik olarak davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olduğunu, hiçbir ediminin kalmadığını, diğer üyelerle eşit durumda olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Öte yandan, peşin bedelli ortaklık halinde, peşin bedelli ortaktan inşaatın finansmanına yönelik aidat istenemez ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan yönetim ve alt yapı giderlerinin ödenmesi gerekir. Kural olarak, arsa malikleri ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı ortak taraf olmadığından ve arsa maliklerince davacı ortağa karşı bağımsız bir taahhüt altına girilmediğinden, davacının arsa sahiplerine karşı doğrudan dava açması mümkün değildir. Yine yüklenici konumunda olan kooperatifin, arsa sahiplerinden tapu talep edebilmesi sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak kooperatif ortağının arsa sahiplerine doğrudan dava açma hakları bulunmasa da tüm dairelerin arsa sahipleri adına tescilinin ardından, kooperatifin edimlerini yerine getiren ortakları için arsa sahiplerinden tapu devrini istemesi şeklinde bir uygulama benimsenmiş ise ve arsa sahibi ile kooperatif arasındaki sözleşme ve uygulamalara göre davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olduğu belirlenir ise arsa sahiplerine husumet yöneltilebileceği kabul edilmelidir.Somut uyuşmazlıkta, davalı ...'ın, 14.07.1994 tarihli sözleşmeyi, işin yüklenici tarafından süresinde yapılmadığı gerekçesiyle feshettiği, fakat feshe rağmen dava konusu dairenin de bulunduğu 847 ada 8 parsel üzerindeki inşaatların tamamlandığı, kooperatif ile tarihsiz bir tasfiye protokolü imzalandığı, kooperatifin istemi üzerine arsa sahiplerinin tapuda devir yaptıkları tespit edilmiştir.Bu durumda mahkemece, davacı ortağın kooperatifte, peşin bedelli ortak olduğu ve kooperatif vekilinin temyiz istemi reddedildiğinden genel giderler yönünden kooperatife borcu olup olmadığının araştırılmasına gerek olmadığı gözetilerek, davacı tarafından tapusu istenilen dairenin kooperatife bırakılacak dairelerden olup olmadığı, kooperatifin istemi üzerine arsa sahiplerince tapuda devir yapılması yönünde bir uygulamanın benimsenip benimsenmediği, böyle bir uygulamanın benimsenmiş olması halinde devirlerde tasfiye protokolüne uyulup uyulmadığı hususlarında, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, kooperatif defter kayıt ve belgeleri üzerinde, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılıp rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine, (2 a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2 b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.