MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davalının 2007-2008-2009 yıllarına ait sulama bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı, davacı kooperatifin üyesi olmadığından temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki dosya, Yargıtay Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'nun 10.07.2015 tarih ve ....sayılı kararıyla Dairemize gönderilmiştir. 6644 sayılı Kanun ile değişik, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3. maddesi uyarınca, kurul tarafından verilen karar kesin olduğundan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, çiftçi olan davalının kooperatifin sulama cetvellerine göre 2007-2009 yılları arasında tarlasını sulamak için kooperatifin sulama suyunu kullandığını, ancak kullandığı suyun bedelini ödemediğini, bu nedenle davalının kullandığı su bedeli olan 2.351,70 TL ve 56,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.408,40 TL'nin tahsili için ... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşma sırasındaki beyanında, 2009 yılında kendisinin değil oğlunun sulama yaptığını, 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin olarak oğlu ....'ün kullandığı su bedeline ilişkin ... sayılı dosyasına ödeme yaptığını, kooperatif çalışanının suyu kullanan kim ise pompayı açtığı ve kapattığı anda o kişinin imzasını alması gerektiğini, kendisinin sulama cetvellerinde herhangi bir imzasının ve borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalı aleyhine davalının kullandığı suyun bedelini ödemediği gerekçesiyle.... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, 2.351,70 TL asıl alacak ve 56,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.408,40 TL'nin takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle tahsilinin talep edildiği, kullanılan suyun saat miktarı konusunda belgelerin ve davacının su kullanım defterlerinin dosya içinde yer almadığı, sunulan su kullanım saatlerine ilişkin belgenin davacı tarafın kendi beyanı olduğu ve çelişkili olduğu, dayanak kararın bulunmadığı, TMK'nın 6. maddesi gereğince herkesin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu, davacı tarafça kulllanıldığı iddia edilen suyun kim tarafından kullanıldığı ile ilgili belgelerin, kullanılan suyun saat miktarının, davacının su kullanım defterlerinin dosyada bulunmadığı, dosyaya sunulan kullanım saatlerinin de davacının kendi beyanı olduğu ve çelişkili olduğu, buna göre davacının kendi beyanları dışında dosyada iddiasını ispatlamaya yetecek delil bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. .../... S.2Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalının 2007-2008-2009 yıllarına ait sulama bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tarafça, 17.03.2011 tarihli oturumda, 2009 yılında hanımına ait olan tarlaların oğlu tarafından sulandığı, buna rağmen kendisinin borçlu olduğunun iddia edildiği, 2007 ve 2008 yılına ilişkin olarak bir başka icra dosyasından 2.000,00 TL ödeme yaptığı, buna rağmen kendisine yeniden borç çıkarıldığı savunulmuştur.Dosya kapsamında bulunan ... sayılı dosyası kapsamından, davacı kooperatifçe, dava dışı ...aleyhine 1.830,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 03.11.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu tarafından taksitle ödeme taahhüdünde bulunulduğu, borcun 01.06.2010 tarihinde ödenerek tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalının 2009 yılına ait sulamanın oğlu tarafından yapıldığını, 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin olarak da sulama yaptığını kabul edip, borcun ödediğini savunduğu, talep edilen sulama bedeline miktar yönünden itiraz etmediği, savunmaya göre ispat yükünün davalıya düştüğü, davalı, kooperatif ortağı olmadığından genel kurullarda kararlaştırılan faiz oranından sorumlu olmayıp, yasal faiz oranından ve temerrüde düşürülmesi halinde temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki yasal faiz oranından hesaplanacak miktardan sorumlu olduğu gözetilerek, 2009 yılında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla dava dışı ..... sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibine konu senedin sulama borcu için verilip verilmediği, verilmiş ise hangi yıl ya da yılların sulama borcu için verildiği hususlarında açıklama alınarak, alınacak açıklama doğrultusunda, davalının ödeme savunması üzerinde durulup, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.