MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ortak girişim şirketleri ile davalı ... Müdürlüğe bağlı ... Termik Santrali İşletme Müdürlüğü arasında ihale ile 2008 yılında başlayıp 2013 yılı Mart ayında sona eren döneme ilişkin Güvenlik Hizmet Alımı Sözleşmesi aktedildiğini, 5510 sayılı Kanun'un Prim ve Devlet Katkısı başlıklı 81. maddesinde; malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta işlemlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanacağı öngörülmesine rağmen, davalının hak edişlerinden yaklaşık 70.213,05 TL kesinti yapıldığını, net rakam, faiz ve temerrüt tarihinin bilirkişi incelemesi ile belirlenebileceğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin, ıslah ile de 70.213,05 TL'nin hak ediş tarihlerinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 28.04.2004 tarihinde değiştirilen 8. maddesinin sözleşme hükümlerinde aynen yer aldığını, işveren nam ve hesabına hazinece yapılacak ödemelerin hak edişten kesileceğinin davacı tarafından kabul edildiğini, daha sonra yapılan kanun değişikliği ile 01.03.2011 tarihi itibari ile bu kesintilerin durdurulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu alacağın, hazinece karşılanacağı, düzenlenen işveren hissesinin %5 puanlık kısmına isabet eden kısım olduğu, böylece davacıların tahakkuk eden hak edişinden ilgili yasa maddesine göre kesinti yapılmasının yersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 70.213,05 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, tacir olan taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak davacı hak edişlerinden yapılan kesintilerin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davacı tarafça davalının hak edişlerinden yaklaşık 70.213,05 TL kesildiği belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL'nin tahsili talep ve dava edilmiş, ıslah dilekçesiyle talep miktarı 70.213,05 TL'ye arttırılmıştır. Dava dilekçesindeki bu anlatımdan, davacının hakediş kesintilerinin miktarını bildiği, şimdilik bir kısmını dava konusu ettiği, alacağın miktarının belirlenmesinin mümkün olmayan bir durumun sözkonusu olmadığı, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olmayıp, kısmi dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı tarafça davalıya TBK'nın 117. maddesi hükmüne uygun, miktar ve süre içeren temerrüt ihtarı gönderilmediği gözetilerek, kabulüne karar verilen alacağın 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden, kalan kısmın ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, tamamının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.