Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3525 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2864 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/02/2012NUMARASI : 2011/1026-2012/89Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Şikayetçi vekili, şikayet olunan iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkili kurum alacağına 3. sırada yer verildiğini, oysaki eşyanın aynından kaynaklanan gümrük alacaklarının İİK'nın 206/1. ve 6183 sayılı Yasa'nın 21/2. maddeleri uyarınca rüçhanlı alacaklardan önce ödenmek üzere sıra cetveline kaydı gerektiğini ileri sürerek, müvekkili kurumun 405.660,00 TL tutarındaki alacağının anılan yasa hükümlerine göre rüçhanlı alacaklardan önce ödenmek üzere sıra cetveline kaydedilmesini istemiştir.Şikayet olunan, şikayete cevap vermemiştir.Mahkemece, iflas dosyası kapsamına göre, bedeli paylaşıma konu aracın aynından doğan vergilerin ödendiği, gümrük vergisinde ise bedel ile sınırlı rüçhaniyetin söz konusu olduğu ve bu olgunun da düzenlenen sıra cetvelinde gözetildiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, iflas sıra cetveline ilişkindir.Şikayetçi, yatırım teşvik belgesi kapsamında, müflis şirket tarafından ithal edilen araçlardan kaynaklanan gümrük vergi ve resim alacaklarının öncelikli olarak ödenmek üzere iflas masasına kaydını istemiştir.Gümrük vergisi malın aynından kaynaklanan vergilerden olup, iflas sıra cetveline bütün sıraların üstünde "rüçhanlı sıra" tabir olunan sıraya yazılır ve sadece vergiye konu maldan öncelikle tahsil edilir. Malın ya da bedelinin masada bulunmaması halinde rüçhanlı sıraya yazılmasının bir anlamı yoktur. Özel yasalarda imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar ise rüçhanlı alacak değildir. Örneğin, 6183 sayılı Kanun'un 21. maddesinde diğer vergi alacaklarına tanınmış imtiyaz bu türdendir. Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yurda gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilen eşyaların Gümrük Kanunu’nda öngörülen sürelerden önce devredilmesi ve satılması halinde bu eşyayı satanlar veya alanlar ile devredenler eşyaya isabet eden gümrük vergisi ve resimlerden sorumludur. Eşyanın aynından kaynaklanan, gümrük vergi ve resimleri 6183 sayılı Kanun’un 21/2 ve İcra ve İflâs Kanunu'nun 206/1 hükümleri uyarınca rüçhanlı olup, gümrük vergisine tâbi eşyanın satışından elde edilen paradan öncelikle ödenir. Bu nedenle gümrük vergilerinden doğan alacağın rüçhanlı olabilmesi için, gümrüğe tabi eşyanın veya bu eşya satılmışsa, satış bedelinin iflas masasında olması şart olup, diğer malların satış bedelinden gümrük vergilerinin ödenmesi mümkün değildir. Somut olayda, mahkemece, gümrük vergisinde bedel ile sınırlı rüçhaniyetin söz konusu olduğu ve bu olgunun da düzenlenen sıra cetvelinde gözetildiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş ise de, mahkeme gerekçesi denetime elverişli değildir. Dosya kapsamında herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadan bu sonuca nasıl ulaşıldığı anlaşılamamıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan kanun hükümleri ve ilkeler çerçevesinde, hazine alacağının dayandığı belgeler, iflâs dosyası, müflis şirkete ait diğer kayıtlar ile ilgili diğer belgeler üzerinde, aralarında, gümrük, muhasebe ve mali konularda uzman bilirkişlerin de bulunduğu üç kişilik uzman bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, gümrüğe tâbi eşyanın iflâs masasında bulunup bulunmadığının ya da böyle bir eşyanın satışından elde edilen bedelin iflâs masasında olup olmadığının tespiti ile varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve denetime elverişli bulunmayan yazılı gerekçeye ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.