MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı S.S. ...Konut Yapı Kooperatifi'ne ait davalı ...'ın hissesine düşen 12 no'lu daireyi 50.000,00 TL bedelle 29.11.2001 tarihinde yapılan protokolle satın aldıklarını, protokolün 6. maddesinde alıcı davacı ...'nın geriye dönük hiçbir borç ödemesi yapmayacağını, aksi takdirde borçların satıcı davalıya ait olacağının hüküm altına alındığını, ancak davalıya ait hisse devrinden önce doğmuş borcun ödenmesi için müvekkiline ihtarname keşide edildiğini, bu bedelin davalının sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek, 4.735,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, devir tarihi itibariyle müvekkili devralanın geriye doğru dava dışı kooperatife borcunun olmadığını, bu durumun protokolde belirlendiğini, devir tarihinden sonraki yükümlülüklerin davacılara ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 11.10.2010 tarih 2009/3300 Esas 2010/9971 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında 29.11.2001 tarihinde kooperatif hisse devrine ilişkin sözleşme yapıldığı, protokol tarihi itibariyle devralan davacıların daha önceki borçlarından sorumlu olmayacaklarının belirtildiği, buna karşılık davacıların devirden sonra ödenmesine rağmen devir tarihinden önce doğmuş borçlar için yaptığı ödemeleri davalıdan talep edebilecekleri, davacı tarafça yapılan ödemelerin bir kısmının dava açıldıktan sonra yapılmış olduğu, bu nedenle bu ödemelerin davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı, davacıların ancak dava tarihi itibariyle yaptığı ödemeleri talep edebilecekleri, bu ödemelerin toplamının 24.689.28 TL olduğu, bu miktarın kooperatif üye sayısı olan 35'e bölünmesi sonucu davacılara düşen miktarın 705,41 TL olduğu, davacıların 2001 Eylül- Kasım aylarına ilişkin üç aylık dönem aidat alacağını atiye terk ettikleri gerekçesiyle, davanın 705,41 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece, 03.12.2008 gün 2006/370 Esas 2008/570 Karar sayılı ilamla dava 937,14 TL üzerinden kabul edilmiş olup, bu karar sadece davacılar vekilince temyiz edilmiş, bu miktar davacı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğurmuştur. Hal böyle olunca, mahkemece Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 11.10.2010 gün 2009/3300 Esas 2010/9971 Karar sayılı bozma ilamına uyulduktan sonra, temyize konu 16.07.2012 gün 2011/396 esas 2012/158 Karar sayılı karar ile yukarıda açıklanan ilkeye aykırı olarak davacı taraf aleyhine davanın daha düşük, 705,41 TL bedel üzerinden kabul edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi hüküm fıkrasının 4. maddesinde davacı taraf aleyhine karar tarihinde yürürlükte bulunan ...'nin 12/2. maddesine aykırı şekilde fazla vekalet ücreti takdir edilmesi de ayrıca isabetsiz görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.