MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici firma arasında 02.05.2006 tarihinde "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşme gereği davacı kontrolör firma tarafından yapılan incelemelerde inşaatta birçok eksik olduğunun tespit edilip, durumun davalı firmaya ihtarla bildirildiğini, bu ihtarnameden sonuç alınamayınca ikinci ihtarname keşide edildiğini, sözleşme uyarınca inşaatın ruhsat tarihi olan 12.09.2006 tarihinden itibaren 15 ay içerisinde bitirilmesi gerektiğini, bu sürenin 12.12.2007 tarihinde dolduğu gibi üç aylık ek sürenin de geçtiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşmenin 4. maddesi uyarınca müvekkiline ödenmesi gereken kira tazminatının yasal faiziyle tahsiline, BK'nın 97. maddesi uyarınca davalının edimlerini yerine getirmemesinden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.000,00 TL müspet zararın tahsiline, BK'nın 49. maddesi uyarınca 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, gecikmenin davacının kusurundan kaynaklandığını, bilirkişi raporunda belirtilen kira bedelinin çok yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin ve ek sözleşmenin imzalandığı, davalı yüklenicinin 12.12.2007 tarihinde inşaatı teslim etmesi gerekirken, dava tarihi itibariyle halen eksiklikler olduğu, bunun bedelinin 17.600,00 TL tuttuğu, ayrıca davacının 40.530,00 TL kira tazminatı alacağının bulunduğu, manevi tazminat isteminin ise yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında imzalanan 02.05.2006 tarihli sözleşmenin 4. maddesinde işin süresinin ruhsat tarihinden itibaren 15 ay olduğu, bu süre içerisinde bitirilmezse 3 aylık ek süre tanınacağı ve bu ek süre boyunca yüklenicinin arsa sahibine herbir bağımsız bölüm için her ay başına getireceği aylık rayiç kira bedelinin 4 katı kadar kira tazminatı, şayet bu üç aylık süre sonunda da inşaat bitirilmezse arsa sahibinin dilerse aynı kira tazminatını alarak dilediği süre kadar inşaatın bitirilmesini bekleyebileceği kararlaştırılmıştır. Yargılama sırasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarında, inşaatın henüz tamamlanmadığı, eksik ve kusurlu işler bulunduğu saptanmıştır. Bu durumda, yukarıda özetlenen sözleşmenin 4. maddesi hükmü uyarınca talep edilen 12.03.2008 ile dava tarihi arası dönem için taleple bağlı kalınarak, 10 aylık süre için aylık rayiç kira bedelinin 4 katı kira bedeli üzerinden hesap yapılması gerekir. Mahkemece, anılan madde hükmüne yanlış anlam verilerek, gecikilen 3 ay için rayiç kira bedelinin 4 katı üzerinden, sonraki dönem için ise, rayiç kira bedeli üzerinden hesap yapılarak hüküm verilmesi yerinde değildir. 3-Davacı vekili, davada eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini de istemiş olup, alınan 14.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda bina bodrum katına yapılması gerekli olan izolasyon ve drenaj bedeli olarak 50.000,00 TL takdir edilmiş, daha önce alınan 26.10.2009 ve 04.06.2010 tarihli bilirkişi raporu ve ek raporda ise bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. Mahkemece de önceki bilirkişi kurulu raporu ve ek raporunda bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığından, belirtilen eksik işlerin hüküm yerinde nazara alınmadığı ifade edilmiştir. Bu durumda, her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilerek bu hususta bir sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de yerinde olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) no'lu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.