MAHKEMESİ : Bucak 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2012/327-2013/417Taraflar arasındaki tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davacı vekili ile süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında düzenlenen 11.03.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimini yerine getirerek yapı kullanım izin belgesini alıp, davalıya ihtarname keşide etmesine rağmen hakedilen bağımsız bölümlerin verilmediğini, bu nedenle kira kaybına uğradığını ileri sürerek, 5-8-9-10-11 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bağımsız bölümlerin tapusunun verilmemesi nedeniyle uğranılan kira kaybı karşılığı şimdilik 10.000,00 TL'nin yapı kullanım izin belgesi alındığı tarihten itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.Davalı temsilcisi, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; davacı yüklenicinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirerek davalı arsa sahibine ait bağımsız bölümleri tamamlayarak yapı kullanım izin belgelerini aldığı, bağımsız bölümlerde 1.530,00 TL değerinde eksik ve kusurlu iş bulunduğu, eksik iş giderim bedelinin mahkeme veznesine depo ettirildiği, buna rağmen davcının hak ettiği bağımsız bölümlerin verilmemesi nedeniyle davacının kira kaybı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 5-8-9-10-11 ve 13 no'lu bağımsız bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, 58.250,00 TL zararın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, depo edilen 1.530,00 TL eksik işler giderilme bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 06.11.2013 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK.nun 433 ncü maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 20.11.2013 günü harcı yatırılıp,temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir. 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas,1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında,bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden,davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, taraflar arasındaki 11.03.2009 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın sözleşme ve yapı ruhsatı ile ekli projelerine uygun olarak tamamladıktan sonra yükleniciye bağımsız bölümlerin ne zaman devredileceğine ilişkin özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla Türk Borçlar Kanunu uyarınca yüklenici ancak eseri yukarıda ifade edilen şekilde tamamlayıp yapı kullanma izin belgesini de alarak teslim etmesi halinde karşı edim olan bağımsız bölümlerin tapuda adına ferağını talep edebilir. Somut olayda, dosyada mevcut delillere ve özellikle Belediye Encümeninin 01.10.2013 günlü kararından, inşaatta, proje ve imara aykırı bir çok yön bulunduğunun belirlenerek arsa sahibi aleyhine idari para cezası tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın istikrar kazanmış uygulamaları gereğince, yüklenicinin tek başına yapı kullanma izin belgesini alması sözleşmedeki tüm edimlerini ifa ettiği yönünde kabul için yeterli değildir. Hal böyle olmakla, Encümen kararında belirtilen proje ve imar mevzuatına aykırılıklar karşısında davacı yüklenicinin dava konusu bağımsız bölümlerin tescilini isteme hakkının henüz doğmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş, Encümen kararı da nazara alınarak, davacı yükleniciye inşaattaki tüm sözleşme, projeye ve imar mevzuatına aykırı hususları gidermesi için makul süre ve gerektiği takdirde yetki verilmesi, giderildiği takdirde bilirkişi marifetiyle mahallinde yapılacak keşifle durumun yerinde tespiti ile sonucuna göre tescil istemi hakkında bir karar verilmesi; gecikme tazminatı talebi hakkında ise, edimlerini sözleşme hükümleri uyarınca dava tarihi itibariyle yerine getirmeyen yüklenicinin gecikme tazminatı isteminde bulunamayacağı gözetilerek reddine karar verilmesi; her halükarda da davalı yanın yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasından ibarettir. Kabule göre de, davacı yükleniciye ait olan bağımsız bölümlerin süresinde tapuda devredilmemesi iddiasıyla talep edilen gecikme tazminatının, davalının ferağ yönünden ihtarla uyarıldığı, davacının 05.12.2011 günlü ihtarıyla verilen sürenin ihtarın tebliğ tarihine eklenmesi ile bulunacak tarihte davalının temerrüde düşebileceği ve ancak bu tarihten itibaren gecikme tazminatı hesaplanabileceği gözden uzak tutularak ve anılan dönemlerde inşaatın davacının zilyetliğinde de olduğu gözetilerek buna rağmen yüklenicinin ne gibi bir zararının doğduğu sorulup ispatı sağlanmadan yapı kullanım izin belgesi tarihinden itibaren gecikme tazminatı hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Değinilen hususlara dikkat edilmeksizin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin katılma yoluyla temyizinin reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.