MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince, kat irtifakı kurulduğunda davalı arsa sahibinin, davacıya hisse devri yapacağının kararlaştırıldığını, ancak inşaat bitirilip iskan alındığı halde tapu devri yapmadığını ileri sürerek, dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini ve davacının uğradığı zararın tahsilini talep ve dava etmiştirDavalı vekili, inşaatın projeye aykırı yapıldığını savunarak,davanın reddini istemiş; karşı davada, gecikme tazminatı ve eksik işler bedelinin tahsili ile projeye aykırı imalatların uygun hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, yapı kullanma izin belgesinin iptali için İdare Mahkemesinde açılan davada alınan bilirkişi raporunda iskan izninin iptalini gerektirir bir husus olmadığının bildirildiği, böylece davacının edimlerini yerine getirdiği, binada bir kısım eksiklikler bulunduğu, bunların kullanıma engel olmadığı gerekçesiyle, asıl davada tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne,tazminat talebinin reddine; karşı davada eksik işler bedeli yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde, taşınmazda kat irtifakının kurulacağı ve arsa sahibi tarafından, hisselerinin davacı yükleniciye devredileceği, anahtar teslimine kadar da yüklenicinin bağımsız bölümleri üzerine arsa sahibi lehine teminat ipoteği konulacağı hüküm altına alınmıştır. Kat irtifakı kurulduktan sonra, dava tarihine kadar, davacı yüklenicinin, hisselerin devri konusunda arsa sahibini temerrüde düşürdüğüne dair delil sunulamamıştır. Keza, hisse devrinin teminat ipoteği konulması karşılığında yapılacağı öngörülmesine rağmen halen bu yönde işlem tesis edilmediği gibi, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda inşaatta halen eksik ve kusurlu işlerin mevcut olduğu da saptanmıştır. Bu durumda, davalı arsa sahibinin dava açılmasına sebep olduğundan sözedilemeyeceğinden, asıl davada davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğruolmamıştır. Bununla birlikte, karşı davada, dava kısmen kabul edilmesine rağmen yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi de hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.