MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile şirket temsilcisi ... ile davalı-birleşen davada davacı ... vekili avukat ... ve asli müdahiller vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı vekili, davalı arsa sahibi ile davacı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, inşaat bitirildiği halde davacı yüklenici şirkete verilmesi gereken on adet bağımsız bölümden altı adedinin davacıya verildiğini,ancak üç adedinin davalı tarafından satıldığını, bir adet bağımsız bölümün ise devrinin yapılmadığını ileri sürerek, F blok 2 numaralı bağımsız bölümün tapu iptal ve tescilini, satılan üç adet bölümün ise değerinin tahsilini talep ve dava etmiş; birleşen davada, davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenicinin inşaatı yarım bırakarak terk ettiğini,arsa sahibinin inşaatı tamamladığını ileri sürerek, eksik işler bedelinin tahsilini; asli müdahiller vekili, asıl davanın konusu olan F blok 2 numaralı bağımsız bölümü,asli müdahillerin, yükleniciden satın aldıklarını ileri sürerek, anılan bölümün müdahiller adına tescilini talep ve dava etmişlerdir.Mahkemece, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, inşaatın %33.58'nin arsa sahibi tarafından tamamlandığı, buna göre davacı yüklenicinin 6.642 adet bağımsız bölüme hak kazandığı, altı adet bölümü daha önce aldığından, kalan 0.642 adet bölümün F blok 2 numaralı bağımsız bölümden verilmesi gerektiği, bu bölümün yüklenici tarafından asli müdahillere satıldığı, bunun dışında tarafların herhangi bir alacağının kalmadığı gerekçesiyle,asıl davada F blok 2 numaralı bağımsız bölümün kısmen asli müdahiller adına tesciline, davacının diğer taleplerinin ve asli müdahillerin fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı yüklenici vekili, davalı arsa sahibi vekili ve asli müdahiller vekili (taraf vekilleri) tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dosya kapsamına göre taraflar arasında 30.11.2005 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendikten sonra yüklenici tarafından inşaata başlandığı, ancak tamamlanmadan terk edildiği ve kalan işleri da arsa sahibinin tamamladığı halihazırda 09.06.2010 tarihinde yapı kullanım izin belgelerinin alındığı ve bilirkişi raporuna göre de inşaat seviyesinin % 99,5 olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalar ile dosyadaki bilgi ve belgelere göre sözleşme feshedilmemiş, ayakta tutulmuştur. Nitekim bu olgu esas kabul edilerek asıl davada yüklenici, hakedip de kendisine devri yapılmayan bir adet bağımsız bölümün tapusunun iptal ve tescilini, diğer üç adet bölümün ise arsa sahibi tarafından üçüncü kişilere satıldığından bahisle bedellerinin tazminini istemiş, birleşen davada ise arsa sahibince yüklenici tarafından eksik bırakılan işlerin giderilme bedeli talep edilmiştir.Yukarıda ifade edildiği üzere, sözleşme taraflarca bozulmamıştır. Yüklenicinin belirli bir aşamada, inşaatı terk ettiği sabit olmakla beraber, bu aşamanın ne olduğu mahkemece belirlenmemiştir. Her ne kadar arsa sahibince yapılan masrafların, bir ajandaya kaydedildiğinden bahisle ajandada yazılı imalat kalemleri ve bedellerinden hareketle bilirkişi ve mahkeme tarafından eksik bırakılan işler bedeli ve tamamlanmayan seviye tespit edilmeye çalışılmış ise de ajandadaki kayıtların yüklenicinin imzasını taşımaması ve yargılama sırasında ajandadaki bilgileri kabul etmemesi karşısında yapılan bu hesap ve tespitin hükme esas alınması mümkün değildir. Dosyada, yüklenicinin işi bıraktıktan sonra arsa sahibince yaptırılan herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Arsa sahibinin kalan işleri ikmal ettikten sonra .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/710 Değişik iş sayılı dosyada yaptırdığı ve sadece arsa sahibinin beyanını esas alan bir tespit raporu mevcuttur. Yargılama sırasında dinlenilen tanıklar ise, işin terk edildiği aşamanın saptanması yönünde bir bilgi vermemişlerdir. Bu durumda, mahkemece, yüklenicinin işi terk ettiği fiili seviyenin tespiti için taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, bu hususta tanık beyanları yeniden alınmalı ve bilirkişiden alınacak raporla işin terk aşamasındaki fiziki seviyesi belirlendikten sonra,belirlenen bu seviye ile inşaatın mevcut seviyesi arasındaki imalat bedeli eksik işler bedeli olarak birleşen davada hüküm altına alınmalı, eksik işler bedelinin yüklenici tarafından ödenmesi halinde artık sözleşmeye göre kendisine devri gerekip de devredilmeyen bağımsız bölümler varsa bunlar hakkındaki tescil ve tazminat talepleri hakkında talep ve kabullerle bağlı kalınarak, bu arada asli müdahillerin F blok 2 numaralı bağımsız bölüm hakkında tescil istemi gözden kaçırılmadan sonucuna uygun bir karar verilmelidir. İzah edilen husular dikkate alınmadan, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, asıl davada davacı yüklenici vekilinin arsa sahibince üçüncü kişilere satıldığını iddia ederek talep ettiği üç adet bağımsız bölümün değeri yönünden herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan soyut olarak bu istem yönünden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bunun yanında, asıl davada davacı yüklenicinin, tapu iptal ve tescil yönünden davayı takip etmediği, asli müdahillerin tapu iptal ve tescil davasını sürdürdüğü nazara alınmadan hem tazminat hem de tapu iptal ve tescil talepleri için reddedilen kısım üzerinden birlikte vekalet ücreti hesap edilerek davacı yüklenici ve asli müdahillerden tahsiline karar verilmesi de kabule göre hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin tarafların her birinden alınarak yekdiğerine verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.