Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3465 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8260 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 37. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 02/07/2013NUMARASI : 2012/13-2013/144Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve davalı vekilinin temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, dava dışı takip borçlusuna ait taşınmazların davalı-alacaklı tarafından alacağına mahsuben satın alındığını İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3215 sayılı dosyasında satış parasının toplam borca yetmediğinden sıra cetveli yapılmasına gerek olmadığına karar verdiğini, davalının alacağının muvazaalı olması nedeniyle satış parasının müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, davalı alacağının esasına ve sırasına yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, düzenlenmiş bir sıra cetveli olmadığından davanın görülmesinin mümkün olmadığını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasında haklı olduğu, davalı MCL Gayrimenkul A.Ş.'nin alacağının esasının muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalının alacağının esasının muvazaalı olduğundan geçerli bir alacak olarak kabul edilemediğinden bu durumun İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3215 sayılı dosyasında dikkate alınmasına, borçlu mal varlığına yönelik paylaştırmada ve ileride gerektiğinde sıra cetveli oluşturulmasında dikkate alınmasına karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz edilmiştir.1) Dava, icra takibi kapsamında davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasına ilişkindir. Davacı tarafından İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/90 esas, 2012/316 karar sayılı dosyasında işbu davanın da konusunu teşkil eden hacizli taşınmazların satışından sonra sıra cetveli düzenlenmeme işlemine karşı şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine dair verilen karar Yargıtay Yüksek 12. Hukuk Dairesi’nin 2012/14076 esas, 2012/31637 karar sayılı ve 06.11.2012 tarihli ilamıyla, söz konusu satış nedeniyle sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, karar düzeltme aşamasından geçen karara icra hukuk mahkemesince uyularak şikayetin kabulüne dair verilen 14.05.2013 tarihli kararın temyiz incelemesinden geçerek onandığı, 12.12.2013 tarihli karar düzeltme isteminin reddi kararıyla şikayet yargılaması sürecinin kesinleşerek tamamlandığı görülmüştür. Bu nedenle, işbu dava tarihi itibariyle usulüne uygun düzenlenmiş sıra cetveli bulunmadığı, sıra cetvelindeki alacağın esasına itiraza ilişkin davanın ancak sıra cetveli düzenlenmesi durumunda açılabileceği hususu göz ardı edilerek, yanlış değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.3) Davacı vekilinin düzelterek onama talepli dilekçesinin temyiz defterine kaydettirilmediğinden ve harcı da yatırılmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (3) davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.