Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3431 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9533 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2012/342-2013/388Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı tarafından 25.12.2009 tarihinde ihale edilen su sayaçlarının okunması ve fatura dağıtımı işinin müvekkili firmanın uhdesinde kaldığını, ihale konusu işin sözleşmede belirtilen şekilde eksiksiz olarak tamamlandığını, müvekkilinin 2.452.558 aboneye işlem yaptığını, ancak davalı tarafça bu abonelerden 378.285 adedinin tahakkuk şartı gerekçesi ile hak ediş dışı bıraktığını, 17.10.2010 tarihli yazı ile hak ediş dışı bırakılan abonelerin ücretlerinin ödenmesinin istendiğini, ancak davalı kurumun olumsuz yanıt verdiğini, davalının sadece sayacı okunmuş ve faturası tahakkuka bağlanmış abonelerin bedelini ödediğini, kapısı kapalı veya boş daire olan dairelerin ve yıkık durumda olanların durumunu da davalıya bildirdiğini, ihalede bu abonelerin endekslerinin okunmasının da işin kapsamında olmasına rağmen davalı tarafından bu abonelere ilişkin tahakkuk şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, müvekkili tarafından davalının bildirdiği abonelere gidildiğini, bu aboneler içinde masraf yapıldığını,müvekkilinin bu abonelere ilişkin tespit yapıp bu tespitin davalı kurum bilgisayarlarına aktarılmasıyla görevinin tamamlandığını, tahakkuk şartının gerçekleşmesine gerek olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak koşulu ile toplam 147.531,15 TL alacağın tahakkuk ettirilmesi gereken tarihten itibaren avans faizi ve KDV'si ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirket ile sayaç okuma işi için sözleşme imzalandığını, bu sözleşmedeki şartnameye göre iptal ve yıkık diye ifade edilen faal olmayan abonelerin sayısının toplam abone sayısından düşülerek okumaya esas abone sayısının belirlendiğini, yine teknik şartnamede "bulunamadı," "boş," "tahakkuk yok" ve "sarfiyat yokların" okunamayan abone olarak kabul edileceği, bu abonelerin toplamının toplam abone sayısının %10'unu geçemeyeceği, %10'luk oranın fazlasının sözleşmede her bir abone için belirlenen birim fiyatlarla çarpılarak yüklenicinin hak edişinden düşüleceğinin açıkça ifade edildiğini, müvekkili kurumun yaptığı işlemlerin sözleşmeye uygun olduğunu, davacı tarafın ihaleye girerken mevcut şartları bilerek ve itiraz etmeden kabul ederek işi yüklendiğini, davacının hak edişleri alırken ihtirazi kayıt koymaksızın kabul ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirket ile davalı idare arasında 20.01.2010 tarihinde imzalanan sözleşme gereği davalı tarafından 97.855 adet abone ve her ay 300 yeni abone tahmini ile davacı tarafa su ve atık su aboneliklerinin iki yıl süre ile birer aylık dönemler halinde okunması ve ihbarnamelerin dağıtılması hususunda anlaştıkları, davacı tarafın ihaleye girerken bu abone sayılarını baz alıp ona göre maliyet çalışması yaptığı ve fiyat verdiği, akabinde de ihaleyi aldığı, davacının şirketin sözleşmeden doğan 2.452.558 adet sayaç okuma işini tamamlamış olup sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen hak edişlerin 2.074.273 abone üzerinden yapılıp, davalı idare tarafından teknik şartnamenin 3.9 maddesi gereğince 378.285 okuma bedelinin davacı tarafa ödenmediği, ancak bu maddenin TMK'nın 2. maddesi ile eski TTK 20. yeni TTK'nın 18. maddelerine aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle şartnamede mevcut haksız şartın göz önüne alınma imkânı bulunmadığı, hak ediş tablosunun davacının talepleri doğrultusunda 2.452.558 abone üzerinden yapılması gerektiği, bu durumda davacının davalıdan 147.531,15 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 147.531,15 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca hak ediş dışı bırakılan abonelere ait hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.1 maddesi “İhale dökümanı bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olup idareyi ve yükleniciyi bağlar. Ancak sözleşme hükümleri ile ihale dökümanını oluşturan belgelerdeki hükümler arasında çelişki veya farklılık olması halinde ihale dökümanında yer alan hükümler esas alınır.”hükmünü içermektedir. Teknik Şartnamenin 3.9 maddesi, “Yüklenici elemanları tarafından okumalar ve ihbarlar bilgi işlem merkezine idare tarafından belirlenen takvim esasları içerisinde teslim edilir. Bilgi işlem merkezi tarafından hazırlanan raporda 'iptal (İP) yıkık (YK) diye ifade edilen abone sayılarının genel toplamı faal olmayan abonelerdir. Faal olmayan aboneler toplamı abone sayısından düşülür, elde edilecek miktar OKUMAYA ESAS abone sayısını oluşturur. Bulunamadı, (BL abonenin yerinin belirlenememesi) Boş, (BŞ abonenin kullanıldığı ikamet edenin olmadığı yer), Tahakkuk Yok (TY sayacın görülemediği durumlarda), Sarfiyat Yok (SF sarfiyat görüldüğü halde kullanımın olmadığı durum)'ların toplamı okunamayan abone olarak kabul edilir. Bu abonelerin toplam sayısı bilgi işlem merkezince yükleniciye disketlerle (CD, Flaş Disk) verilen o ay ki abone sayısının okunamayan abone sayısı %10'u geçemez bu oranları geçen miktarlar okunamayan abone olarak kabul edilir ve oranların fazlası olan miktarların toplam sayısı sözleşmedeki beher abone için belirtilen birim fiyatla çarpılarak yüklenicinin hak edişinden kesilir bunlar için hiçbir ücret ödenmez." hükmünü içermektedir.Bu durumda, mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme ve eki teknik şartname hükümleri uyarınca davacının “iptal (İP)-yıkık (YK)” olarak belirlenen abonelere ilişkin ödeme yapılmayacağını bilerek ihaleye girdiği ve sözleşmeyi imzaladığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bilirkişilerce emsal kabul edilen ilamına dayalı olarak TMK'nın 2. maddesi ve 6762 sayılı TTK'nın 20. maddesinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.