MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl dosyada davacı vekili, müvekkilinin kooperatif ortağı ...'dan devralınan müvekkili tarafından parası tamamen ödenen 2003 yılının 4. ayında bitmiş olarak teslim edileceği söylenen dairenin müvekkile tesliminin mümkün olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek, 18.12.2002 tarihli ortaklık sözleşmesinin iptalini talep ve dava etmiştir.Asıl dosyada davalı vekili, davacı ...'nın 18.12.2002 tarihinde müvekkilleri kooperatifin üyesi bulunan ...'ın hissesini devir alarak kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin halen devam etmekte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen dosyada davacı vekili, davalı aleyhine 30.12.2002-30.04.2004 tarihleri arası üyelik aidatları gereği toplam 5.950,00 TL asıl alacak üzerinden ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2004/6679 E. sayılı dosyasıyla icra takibinde bulunulduğunu, davalının 21.07.2004 tarihli itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin üyesi olmadığını savunarak birleşen dosyada davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dosyada davacının kooperatif ortaklığının devralındığı, kooperatife aidat ödemeleri yapıldığı, ihraç ve istifa olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, üyelikten kaynaklı borçlarının bulunması nedeniyle birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, asıl dosyada davacı-birleşen dosyada davalı vekili temyiz etmiştir.1- Asıl davaya yönelik temyiz itirazları yönünden; a) Dosyanın incelenmesinde, asıl dosyanın 11.02.2005 tarihli duruşmada 22.12.2006 tarihli duruşmada ve üçüncü kez 20.01.2009 tarihli duruşmada takipsiz bırakıldığı anlaşılmaktadır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 409. maddesine göre, bir dava ancak iki defa yenilenebilir. İkinci yenilemeden sonra dosyanın tekrar takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir. Bu durumda mahkemece, asıl dava yönünden dosyanın üç defa işlemden kaldırıldığı gözetilerek, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. b) Bozma nedenine göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. 2- Birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen dosyada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada hükmün re'sen BOZULMASINA, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden birleşen davada davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.