Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3411 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3977 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...'tan aldığı paranın teminatı olarak arsasını bu kişiye devrettiğini, bu paranın faizi yüksek olduğundan piyasadaki tefecilerden davalılar ... ile .... ortağı ...'nun daha düşük faizle para verme ve kat karşılığı inşaat yapma teklifi üzerine ... ile 01.10.1997 tarihli arsa karşılığı inşaat sözleşmesini imzalayarak üç aylığına 67.500 dolar faiz ödenmek üzere 300.000 dolar para aldığını, bu parayla ...'a olan borcunu kapatarak, davalı ...'e önce teminat, daha sonra arsa karşılığı 18 ay içinde inşaat yapmak koşuluyla arsanın tapuda resmi satışını yaptığını, davacının 03.01.1998 tarihinde 367.500 dolar borcunu ödemek üzere gittiğinde ...'ün çok değerli arsayı ucuz bedelle elde ederek kaybolduğu ve inşaatla ilgili hiç bir çalışma yapmadığını öğrendiğini, 2008 yılına kadar aramasına rağmen bulamadığını, sonradan taşınmazın davalılar ....'ne ve ...'ne satılmış gösterildiğini, bu şirketlerin de kendi bünyelerinde kurdukları ....'ne satılmış gibi gösterildiğini, bu üç şirketin ortaklarının aynı olduğunu belirterek, yolsuz olarak tescil edilen ... ili ... İlçesi, ... köyü 277 parselde kayıtlı taşınmazın tescilinin iptal edilerek 367.500 Dolar (661.500,00 TL) karşılığında davacı adına tesciline veya fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, arsanın bugünkü rayiç bedelinin tespiti ile şimdilik 661.500,00 TL belirsiz maddi tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ....'ne ve .... vekili, müvekkili şirketlerin sözleşmeye taraf olmadıklarını ve taşınmazın maliki olmadıklarından pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, yine müvekkili şirketlerin taşınmazı satın aldığı ...'ün taşınmazı davacıdan değil üçüncü bir şahıstan aldığından davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığını, taşınmazı tapuya güven ilkesine dayanarak satın aldıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalılardan ... vekili ıslah dilekçesi ile, müvekkilinin taşınmazı davacıdan satın almayıp, 03.10.1997 tarihinde ...'tan satın aldığını, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını sözleşmenin 1. maddesi gereği para iade edilmediğinden sözleşmenin batıl hale geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar .... ile ... vekili ise, davanın zamanaşımına uğradığını, arsanın şirketlerine ayni sermaye olarak konulduğunu, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle güvendiklerini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taşınmazın sözleşme gereği davacıdan davalı ...'e intikal ettiği söylenemez ise de bu şekilde kabul edilse bile davacı tarafından taşınmazın tapusu karşılığında alınan bedelin 03.01.1998 tarihine kadar iade edilmediği, bu durumda sözleşme gereğince sözleşmenin batıl olacağından tapu iptali ve tescil talebinin yerinde olmadığı ve bedel talebinin de zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından davacı ...'ın maliki bulunduğu arsayı bedeli karşılığında 30.09.1997 tarihinde dava dışı ...'a sattığı, sözleşmenin 01.10.1997 tarihinde imzalandığı anlaşılmaktadır. Dava ise 07.12.2012 tarihinde açılmıştır. Anılan sözleşme ve dava tarihlerinde davacının dava konusu arsanın maliki olmadığı dosyadaki tapu kayıtlarından açıkça görülmektedir. Bu durumda, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.