MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacının açmış olduğu iflas ertelemesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ..., .... ve .... Vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin külçe alüminyum üretimiyle uğraştığını, ekonomik kriz ve yönetim sorunları nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin aktiflerinin 5.428.538,61 TL, pasiflerinin ise 6.522.216,09 TL olup, şirketin 1.093.677,48 TL miktarında borca batık olduğu, sunulan iyileştirme projesinin gerçekleştirilebilir nitelikte gerçekçi olduğu ve ertelemenin iflasa oranla alacaklıların lehine olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının iflasının bir yıl süreyle ertelenmesini karar verilmiştir.Kararı, müdahiller ..., .... ve .... vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.İstem iflasın ertelenmesine ilişkindir. İflasın ertelenmesi için hazırlanan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olabilmesi somut verilere dayalı olmasına, sermaye ya da kârlılık artışının sağlanmasına ve yerine göre borç yapılandırması ile likiditenin arttırılmasına bağlıdır. Davacı yanca sunulan iyileştirme projesinde esas olarak şirket faaliyetlerinden elde edilecek gelir, alınacak yeni işlerden elde edilecek kar, satış karı ve gelirinin artırılması,şirketin yönetim ve temsili şeklinin değiştirilmesi, tasarruf tedbirleri, stok mallarının satışı ile elde edilecek gelirler, şirket ve üçüncü kişilere ait taşınmazın satışı, artırılacak sermaye için yeni ortak alınarak dış kaynak sağlanması ve yurt dışı faliyetlerinin yeniden düzenlenerek karlılığın artırılması olarak belirlenmiştir. Şirkete ait stok ve aktiflerin satışı suretiyle varlığın azaltılması iyileştirme projesi olarak kabul edilemeyeceği gibi, şirketin gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı faaliyetlerinden elde edilecek karın artırılmasına ilişkin somut sözleşme veya iş bağlantılarına ilişkin delil de sunulmamıştır. Kaldı ki hükme esas alınan 21.08.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, banka borçları dışındaki borçlarda artış meydana geldiği, stokların %50 oranında eksiltilmesine ilişkin tedbirden istenilen sonucun alınmadığı, projede belirlenen karlılık ve ciro hedeflerine ulaşılamadığı, projede sermaye artışı yapılarak ve artırılacak sermaye için şirkete yeni ortak alınarak dış kaynak sağlanacağının belirtilmesine rağmen sermayenin artırılmadığı, şirkete yeni kaynak girişinin bulunmadığı, yurt dışı faaliyetlerinden elde edilecek kar oranının proje hedeflerine uygun olarak artırılması için kaynak girişinin zorunlu olduğu, üçüncü kişiye ait taşınmazın projede belirtilen miktarın yarı fiyatına satılarak aynı miktarda bu kişiye borçlanıldığı, müşteri ve banka borçları ile faiz yükünün azaltılması konusunda başarı sağlanamadığı belirtilmiştir. Mahkemece 10.08.2012 tarihinde tedbir kararı verilmesine rağmen kaynak girişi sağlanmadığı gibi, projede belirtilen diğer hedeflere ulaşıldığı da söylenemez. Diğer yandan tedbir kararından itibaren şirketin borca batıklık miktarında bir düzelme bulunmadığı da bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Yukarıda izah edilen tüm bu olgulardan, borca batık olan şirketin borca batıklıktan kurtulabilmesi için sermayenin artırılarak şirkete yeni kaynak girişinin sağlanması zorunlu olmasına rağmen bu yönde bir iyileştirme tedbiri içermeyen, soyut temennilerden öteye gitmeyen iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır. Açıklanan durum karşısında somut verilere dayanmayan ve ihtimaller çerçevesinde iyileşmesi beklenen şirketin iflasının ertelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle müdahiller ..., .... ve .... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.