Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3345 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5287 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkilinin annesi ...05.03.1990 tarihinde davalı kooperatifteki hissesini 100.000,00 TL bedelle davacı müvekkili ile davalı... davalı kooperatif üyesi olarak kabul edildiğini, ancak taşınmazın 22.08.1997 tarihinde davalı... edildiğini ve tapunun da davalı adına oluşturulduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 1/2 oranında davalı kooperatifin 745 no'lu üyesi olduğunun tespiti ile üyeliğe dayalı olarak dava konusu D blok 1 numaralı dairenin tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ...vekili, davanın reddini savunmuştur.Davalı kooperatif, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; dava dışı ... davalı kooperatifteki hissesin...yevmiye numaralı devir senediyle davalı... devrettiği, söz konusu devir sözleşmesi gereğince davalı kooperatifin 10.10.1997 tarihinde davalı ...'nin kooperatife üyeliğine karar verildiği ve söz konusu üyeliğe tahsisli olan dava konusu dairenin davalı kooperatifin talebi doğrultusunda davalı... adına tescilinin yapıldığı, davacının üyeliğine ilişkin herhangi bir yönetim kurulu kararının sunulmadığı, davacı taraf her ne kadar hisse devrine ilişkin sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması gerektiği iddiasında bulunmuşsa da, bu taleplerini temyiz dilekçesinde beyan ettiği ve ... kararında bu hususun bozma sebepleri arasında gösterilmediği, HMK'nın 203. maddesinde kardeşler arasında yapılan hukuki işlemlerin tanık ile ispat edilebileceğinin bildirildiği, duruşmada dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında daval... davacıya hisse bedeli olarak 12.000 USD ödediği, kaldı ki, tarafların anneleri olan dava dış... davalı kooperatife hitaben yazmış olduğu 22.09.1997 tarihli dilekçede davalının davacıya 12.000 USD ödediğini ifade etmesi hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalının davacıya hisse bedeli olarak 12.000 USD ödediği ve bu nedenle tahsis ve tapuda tescilin de davalı üzerine yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, kooperatif üyeliğine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemine ilişkidir. Dosya kapsamından gerçek kişi tarafların annesi olan dava dış... davalı kooperatifteki tek ortaklığını 05.03.1990 tarihli noter devir senediyle eşit hisseyle davacı ... devrettiği ve kooperatif yönetim kurulu tarafından imzalanan tarihsiz üyelik taahhütnamesi ile davacı ...745 no'lu üyeliğe kabul edildiği, sonrasında dava dışı ... aynı ortaklığı 20.08.1997 tarihli noter devir senediyle bu kez tam hisse olarak davalı ... devrettiği ve kooperatifin bu son devri dikkate alarak 10.10.1997 tarih ve 3 sayılı yönetim kurulu kararıyla davalı Meral'i üyeliğe kabul ettiği ve söz konusu üyeliğe tahsisli dava konusu dairenin davalı ... adına kooperatif ortaklığına dayalı olarak tahsisen tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı ...kooperatifteki hissesini 05.03.1990 tarihinde devrettikten sonra artık bu hisse üzerinde tasarruf hakkı bulunmadığından ve hisseyi yarı oranında devralan davacının bu yönde verdiği bir vekaletname söz konusu olmadığından 22.08.1997 tarihinde davalı... yaptığı devir geçersizdir. Yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de BK'nın 163. maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Somut olayda davacının hissesini davalıya devrettiğine dair yazılı sözleşme veya bu doğrultuda davalı kooperatife yapmış olduğu yazılı bir başvuru ya da bu amaçla verilmiş bir vekaletname bulunmamaktadır. Bu aşamada davalı... delil durumuna göre devri ispatlayamadığından cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeniyle kendisine bu husus hatırlatılıp yemin tevcih etmesi durumunda ve davacının yeminden kaçınması halinde şimdiki gibi davanın reddine, yemini eda etmesi halinde veya davalının yemin tevcih etmemesi durumunda bu kez devrin ispatlanamadığı kabul edilmeli ancak, bu durumda, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına geleceği, böyle bir ortağın açtığı davanın TMK'nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmesi gerekeceğinden mahkemece, daval...l vekilinin davacının hiç aidat yatırmadığına ilişkin savunması da gözetilerek, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu'ndan, mümkün olmazsa anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca... bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, öncelikle devren gelen üyeliğin niteliği belirlenerek, genel kurul kararları ile aidat alınmasına ilişkin karar alınıp alınmadığı, üyelerin kooperatifin varsa banka hesabına aidat yatırıp yatırmadıkları, diğer anlatımla kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olup olmadığı, davacının varsa ödeme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davalı kooperatifin davacıyı genel kurul toplantılarına çağırıp çağırmadığı, hazirun listelerinde isminin yer alıp almadığı, davacının üyeliği noterden devraldığı 05.03.1990 tarihinden itibaren işbu dava tarihine kadar anılan şekillerde kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususunda rapor alınıp, anasözleşme ya da alınan bir genel kurul kararı uyarınca ortağın kooperatifine uğramasını zorunlu kılan başka bir yükümlülüğü varsa, bunun üzerinde de durularak, davacının kooperatif ile ilişki kurduğu son tarih ile dava tarihi arasında geçen süre itibariyle davacının talebinin TMK'nın 2. maddesine uygun olup olmadığının ve davanın bu nedenle reddi gerekip gerekmediğinin yeterince tartışılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.3-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.