MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmasız, davalılar yüklenici şirket ve ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ..., davalılar vekili Av. ... ile fer'i müdahil ... ve davacılar vekili Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, müvekkilleri ile murisleri ...'nin davalı yüklenici şirket ile yaptıkları arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince muris ...'ın hissesinin tamamını 17.10.2007 tarihinde akit tarafı şirket ortağı olan ...'a satış yoluyla devrettiğini, sözleşme gereğince iki ay içerisinde ruhsat alınacağının ve bu tarihten itibaren inşaatın yapım süresinin 12 ay olarak kararlaştırılmasına rağmen yapı ruhsatı alınmadığı gibi ruhsatsız olarak inşaata başlanması nedeniyle idare tarafından ceza kesildiğini, sözleşme konusu taşınmazda arsa sahiplerine ait binanın yıkımı nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile müvekkillerin murisleri ... tarafından şirket ortağı ...'a devredilen tapunun iptali ile veraset ilamındaki hisseleri oranında müvekkilleri adına tapuya tesciline, 12.000,00 TL kira bedeli, evdeki eşyaların korunamaması nedeniyle 5.000,00 TL ve sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebiyle 1.000,00 TL maddi tazminatın, 24.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.000,00 TL olan talebini 96.752,00 TL'ye yükselterek davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı arsa sahiplerinin sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediğini, dava konusu taşınmazı ayıpsız olarak teslim etmediklerini ve kusurun davacılarda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı yüklenicinin sözleşme gereğince yapı ruhsatı alarak inşaata başlamadığı, sözleşme tarihinde dava dışı ...’nin hissesi üzerinde bulunan haczin kaldırılması için davacı arsa sahiplerine ihbarda bulunmadığından kusurlu olduğu, taşınmazdaki binanın yıkılmış olmasından dolayı arsa sahiplerinin zarara uğradıkları gerekçesiyle sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, davalı ... adına kayıtlı olan payından 3 payının iptali ile 1/16 şar pay olarak davacılar adına tesciline, 96.752,00 TL tazminatın davalı şirketten tahsili ile davacılara tapudaki hisselerine göre verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili ile davalılar yüklenici şirket ve ... vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasında düzenlenen 08.12.2006 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaatın yapı ruhsatı alınmasını takiben 12 ay içinde bitirileceği ve inşaatın yapılacağı arsanın da inşaat yapımına elverişli şekilde teslim edileceği hüküm altına alınmıştır. Arsanın her türlü ayıptan ari şekilde yükleniciye teslim edilmesi inşaata başlanabilmesi için ön koşuldur. Ne var ki, davalılardan arsa sahibi ...’nin payı üzerinde vergi dairesi lehine haciz şerhi bulunduğu, bu şerhin kaldırılması için yapılan işlemlerin 21.03.2008 tarihinde icrada gerçekleştirilen ihale ile sonuçlandığı ve payı yüklenici şirket ortağı ...’ın aldığı anlaşılmaktadır.Şu hale göre, yükleniciden ancak bu tarihten sonra inşaata başlanması beklenebilir. Oysa arsa sahiplerince yüklenici önce 12.12.2007 ve 10.01.2008 tarihinde vekaletten azledilmiş, peşinden de mevcut dava açılmıştır. Bu hali ile arsa sahipleri sözleşmenin sona ermesine neden olmuşlarsa da, aynı şekilde yüklenicinin de bu konuda; inşaata yapı ruhsatı almaksızın kaçak şekilde başlaması, bu sebeple belediyece tutanak tutulup yasal işlem yapılmasına sebep olması karşısında kusurlu olduğu, böylece tarafların müşterek kusuruyla sözleşmenin sona ermesine neden oldukları, aralarındaki güven ilişkisinin sarsıldığı ve sözleşmenin devamının taraflardan beklenemeyeceği görülmüştür. Bilindiği üzere, sözleşmenin sona ermesi (dönme) halinde sözleşmede aksine bir hüküm bulunmaması halinde olumlu zararın istenmesi mümkün değildir. Bu durumda ancak menfi zarar istenebilir ise de, bunu talep eden tarafın fesihte kusursuz olması gerekir. Oysa az yukarıda izah edildiği üzere arsa sahiplerinin de fesihte kusurlu oldukları anlaşıldığından yıkılan eski bina nedeniyle talepte bulunabilmeleri de mümkün değildir. Ne var ki, menfi zarar kapsamında bedelinin tahsili istenen yıkılan eski binaya ilişkin olarak aleyhine mahkemece hüküm kurulan davalı yüklenici vekilince bu bedelin hükmedilmemesine değil sadece bedelin hesaplanış tarzına yönelik temyiz itirazları ileri sürülmüş bulunmaktadır. Bu açıdan yapılan incelemede ise, sadece yıkılan eski bina bedelinin dava tarihindeki mahalli piyasa fiyatlarıyla yıpranmışlık özelliği de dikkate alınarak (arsa bedeli dahil edilmeden) hesaplanarak davacı arsa sahiplerinin paylarına düşen miktar kadar belirlenip, ona göre tahsil kararı verilmesi gerekirken, yıpranma payı gözetilmeden ve arsa payı ile birlikte hesap yapan bilirkişi raporuna itibar edilip davacı payları da gözetilmeksizin ve kabule göre de, hesaplanan tüm bedele ıslah gözetilmeksizin dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.3-Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz eden davalılar yüklenici şirket ve Yakup Yılmaz vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı şirkete verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.