Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3327 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1661 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2011/677-2013/201Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmasız, asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK'nın 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 18.560,00 TL’dir.Temyize konu 04.04.2013 tarihli kararda temyiz konusu edilen miktarın 10.314,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkillerine teslimi gereken 2 adet dairenin süresinde teslim edilmediğini, sözleşme uyarınca gecikme durumunda her bir daire için aylık 1.000,00 TL maktu kira tazminatı kararlaştırıldığını, bu tazminatın ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine toplam 14.063,29 TL'nin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı vekili, asıl davanın reddini savunmuş ve karşı davasında, müvekkili yüklenicinin davalılar lehine bir kısım fazla imalatlarda bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 23.355,00 TL'nin tahsilini istemiştir.Karşı davalılar vekili, karşı davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerine düşen iki adet dairenin iskân ruhsatı alınmış şekliyle 06.05.2011 tarihinde teslimi gerekirken iskân ruhsatlarının 20.12.2011 tarihinde alındığı, fazla imalatlardan kaynaklı 2 günlük sürenin de teslim süresini eklenmesiyle, teslimde gecikilen sürenin 7 ay 12 gün olduğu, daire başına gecikme sebebiyle aylık maktu kira tazminatı olarak 1.000,00 TL kararlaştırıldığı ve bunun ihtarnameyle talep edildiği, takip tarihi itibariyle davalının sorumlu olduğu toplam maktu kira tazminatı miktarının 14.800,00 TL, gecikmiş faizinin 60,82 TL olduğu ve takibe konulanalacağın likit nitelikte olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın taleple bağlılık ilkesi de gözönünde bulundurularak kısmen kabulü ile icra inkâr tazminatı talebinin reddine, karşı davada davacı yüklenici tarafından yapılan ve davalı arsa maliklerinin sorumlu olduğu fazla imalat miktarının 10.314,00 TL olduğu gerekçesiyle bu bedel üzerinden karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, asıl ve karşı davada taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, karşı davada davacı yüklenici vekilinin tüm, asıl davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Asıl davada davalı yüklenici vekilinin gecikme tazminatına yönelik temyiz itirazları yönünden;Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bağımsız bölümlerin teslimi gereken tarih olarak belirlenen 06.05.2011 ile iskân ruhsatının alındığı 20.12.2011 tarihleri arasında 7 ay 14 günlük süreden, fazla imalat için belirlenen 2 günün mahsubu ile 7 ay 12 gün için gecikme tazminatına hükmedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26/1 maddesinde, "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, sözleşme uyarınca dairelerin teslimi gereken tarihe fazla imalat nedeniyle gecikilen 2 günün eklenmesiyle bulunan 08.05.2011 tarihi ile takip tarihi olan 22.11.2011 tarihleri arasındaki süre için belirlenen gecikme tazminatı yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, iskân ruhsatının takip tarihinden sonra alındığı hususu gözardı edilerek bu tarihe kadar hesaplama yapan bilirkişi raporuna istinaden anılan madde hükmüne aykırı olarak talepten fazlaya hüküm kurulması doğru olmamıştır.3-Asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;a)Asıl dava yönünden; asıl dava, gecikme tazminatının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asıl davada icra takibine konu edilen gecikme tazminatı taraflar arasındaki sözleşmenin 18. maddesine dayalı olup, davacı arsa sahipleri tarafından icra takip tarihinden önce keşide edilen 27.10.2011 tarihli ihtarname ile gecikme süresi belirtilerek gecikme tazminatı talep edilmekle, miktar ve süre belli olduğundan alacağın likit olduğu gözönünde bulundurularak, asıl davada davacılar lehine itirazın haksızlığına hükmedilen miktar üzerinden İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle bu istemin reddi doğru olmamıştır.b)Karşı dava yönünden; karşı dava, yüklenici tarafından yapılan fazla imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, meydana getirilecek yapının kaç kat olacağı ve her katta kaç bağımsız bölüm bulunacağı, imar mevzuatına uygun olarak, taraflarca kararlaştırılır; ruhsata ve projeye bağlanır. Böyle bir inşaatın ortak yerlerinde sözleşmenin teknik şartlar bölümünde veya sözleşme eki teknik şartnamede belirtilen cins ve kalitenin üzerinde çok kaliteli malzeme kullanılmış ve işçilik yapılmışsa bunlar arsa sahibinin yararına olduğu gibi, yüklenicinin de yararınadır. Dolayısıyla, her iki taraf yararına olan böyle bir kazanım, fazla iş olarak nitelendirilemez ve yükleniciye bunların karşılığını isteme hakkı vermez. Aynı şekilde, arsa maliklerine düşen bağımsız bölümlerdeki sözleşme dışı imalatlar yükleniciye düşen bağımsız bölümlere de yapılmışsa paylaşım dengesinin korunması açısından yüklenici bunların karşılığını da isteyemez. Somut olayda, karşı davada, fazla imalat olarak bedeli talep edilen bazı imalatların davalı arsa sahipleri tarafından yükleniciye düşen bağımsız bölümlerde de yapıldığı savunulmuştur. Bu durumda, mahkemece, mahallinde uzman bilirkişi heyeti eşliğinde keşif ve inceleme yapılarak, davalı arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerdeki işbu dava ile bedeli talep edilen sözleşme dışı imalatların davacı yükleniciye ait bağımsız bölümlerde de yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda davacının fazla imalat olarak talep edebileceği imalatların bedelleri tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı yüklenici vekilinin tüm, asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin (3a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacılar vekilinin, (3b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan taraflar yararına BOZULMASINA, karşı davada davacıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, asıl davada davalıdan ve asıl davada davacılar-karşı davada davalılar N.. Ş.. ve N.. Ş..'dan alınan peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.