Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3283 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9115 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/09/2013NUMARASI : 2009/453-2013/357Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ve dava dışı diğer arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre, 8 no'lu bağımsız bölümün müvekkiline kaldığını, inşaatın, yapı ruhsatı alındığı tarihten itibaren 22 ay içerisinde iskânı alınarak tamamlanması gerektiğini, bu süre içerisinde tamamlanmadığı takdirde, daire için rayiç kira bedelinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, yapı ruhsatının alınması üzerinden 22 aydan fazla süre geçtiği halde inşaat bitirilemediği gibi, kira bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 7.560,00 TL'ye artırmıştır.Davalı vekili, dairenin süresinde teslim edildiğini, kabul etmemekle birlikte talebin süre yönünden uygunsuz ve miktar yönünden fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, keşfe istinaden alınan bilirkişi raporunda, dava konusu 8 no'lu dairenin davacıya geç teslimi nedeniyle davacının, davalı yükleniciden talep edebileceği gecikme cezasının 7.560,00 TL olabileceğinin belirtildiği, davalı tarafça davacıya yemin teklif edildiği ve davacının da teklifi kabul ederek yemin ettiği, alınan raporun gerekçeli, inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli bulunup, mahkemece benimsendiği, yeminin eda edilmiş olmasına ve buna bağlı olarak ıslahlı talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile 7.560,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili 04.04.2013 tarihli duruşmada davacı tarafa yemin teklifinde bulunduklarını beyan etmiş, 29.04.2013 tarihli dilekçesiyle yemin metnini sunmuştur.6100 sayılı HMK'nın yeminin şeklini düzenleyen 233. maddesinde "Yemin, mahkeme huzurunda eda olunur. Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker. Yemin edecek kimse, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhâl bu konuda kararını verir. Sonra "Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?" diye sorar. O kimse de "Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum." demekle yemin eda edilmiş sayılır." hükmü düzenlenmiş, yine aynı Yasa'nın yemin tutanağının düzenlenmesine ilişkin 238. maddesinde "Hâkim, yemin eden kimsenin beyanını dinleyip tutanağa geçirir ve yazılanları yüksek sesle huzurunda okur; beyanında ısrar edip etmediğini sorar ve verilen cevabı tutanağa kaydeder." hükmü düzenlenmiştir.Mahkemece, 12.09.2013 tarihli duruşmada yemin eda etmeyi kabul eden asıla HMK'nın 233. maddesi hükmüne uygun yemin ettirilmesine rağmen, yemin eden davalının beyanları alınarak tutanağa geçirilmesi, yeniden huzura alınarak tutanağa geçirilen beyanları yüksek sesle okunarak beyanında ısrar edip etmediği sorularak verilen cevabı tutanağa kaydettirilmesi gerekirken yemin merasimi tamamlanmadan hüküm kurulması HMK'nın 238. maddesine aykırı olmuştur.2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.