MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı kurum ile 2009, 2010 ve 2011 yılları içinde sağlık hizmet işlerini 4734 sayılı yasa çerçevesinde yaptığını, davalı kurumun müvekkili şirkete her ay SGK işveren hissesinin %5'ine isabet eden tutarı ödemesi gerekirken tam tersine bir uygulama ile bu tutarı kestiğini ve müvekkili şirkete ödemediğini ileri sürerek, 5510 sayılı yasanın 8/ı maddesi kapsamındaki prim indirim tutarlarının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kesinti tarihinden başlamak üzere ticari faizi ile ödenmek koşulu ile 60.207,76 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından istihdam edilen personele ilişkin olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen primler üzerinden hazinece karşılanan tutarların davacının hak edişinden kesilmesinin zorunlu olduğunu, müvekkili idarece yapılan işlemlerin mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının hak edişlerinden yersiz olarak 34.013,66 TL kesinti yapıldığı, bu miktarın temerrüdün gerçekleştiği dava tarihinden itibaren tahsili gerektiği, davacı şirketin tacir olması ve alacağın ticari faaliyetten kaynaklanması nedeniyle dava konusu alacağa avans faizi uygulanması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesi "Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır", 5/1. maddesinde ise "Aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevlidir" hükümlerini içerir. Tarafların tacir olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlık tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklandığından, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.