MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince, müvekkilince davalı kurumdaki temizlik hizmetlerinin yürütüldüğünü, ancak 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesi gereğince davacı şirketin yararlanması gereken %5 oranında prim indiriminin hakedişlerinden kesinti yoluyla alındığını, yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 10.397,93 TL tutarındaki kesintinin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davalının tacir olmadığı, kamu hizmeti gören bir kamu tüzel kişisi olduğu, ticaret mahkemelerinin, kural olarak her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili uyuşmazlılara bakmakla görevli olduğu, işbu davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemeleri olduğu, bu nedenle Mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi, kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde, mülga 6762 sayılı TTK'da olduğu gibi her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu düzenlenmiştir. Davalı kurumun hukuki statüsünü düzenleyen 6107 sayılı Kanun'un 1. maddesine göre, davalı kurum, özel hukuk hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe sahip, anonim şirket statüsünde bir yatırım bankasıdır. Taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesi, her iki tarafın ticari işletmesini de ilgilendirmektedir. Bu bilgiler ışığında, tarafların tacir olduğu, buna göre davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, TTK'nın 5/3. ve geçici 9. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, uyuşmazlığın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.