Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3205 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9102 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/09/2013NUMARASI : 2013/457-2013/693Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin hissedarı bulunduğu taşınmaz üzerine inşaat yapılması için davalı yüklenici A.. E.. ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre her katta 2 daire olmak üzere toplam 14 daire yapılmasının ve 3,5 ve 7. katlardaki adliyeye bakan 3 dairenin müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak her katta 3 daire olmak üzere 21 daire yaptığını, fazla daire yapılmasından dolayı müvekkiline 1,5 daire daha verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkiline verilecek dairelerin diğer dairelere göre küçük olduğunu ileri sürerek, 15.000,00 TL tazminatın davalı A.. E..'den tahsili ile arsa tapusu davalı adına kayıtlı olduğundan 4,5 daireye isabet eden arsa tapusunun iptali ve müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile B Blok 2. Kat 4 nolu, 4. Kat 10 nolu ve 6. Kat 16 nolu bağımsız bölümlerin tapusunun iptaline, cephe sayısı eksikliğinden dolayı 11.226,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin; 14.05.2012 tarih ve 2011/5275 E, 2012/3328 K sayılı ilamıyla, tarafların diğer temyiz itirazlarının reddiyle, sözleşmede yüklenici olarak A.. E..'in imzasının bulunduğu ancak arsa sahipleri tarafından tapudaki payların E...Hafriyat Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne devredildiği, A.. E.. tarafından sözleşmenin şirkete devredildiğine ilişkin herhangi bir belge dosyada bulunmadığına göre her ikisinin sözleşmenin yüklenici tarafında yer aldığı ve aralarında adi ortaklık ilişkisi oluştuğu, tescil kararı verilen taşınmazlar bu şirket adına tapuda kayıtlı olduğundan davacıya adı geçen şirketin davaya dahil edilmesi için süre tanınması gerektiği belirtilerek taraflar yararına, taraf teşkili sağlandıktan sonra da, sözleşmeye göre davacıya düşen dairelerin 3,5 ve 7. katlardaki daireler olduğu kararlaştırıldığı halde, mahkemece taraf vekillerinin son oturumdaki imzasız beyanları üzerine diğer arsa hissedarlarına verilecek olan 2,4 ve 6. katlardaki dairelerin davacı adına tesciline karar verildiği ancak bu konu davacı yüklenici tarafından temyiz konusu yapıldığı gibi, bu dairelerin davacı adına tesciline ilişkin diğer arsa paydaşlarının beyan ve muvafakatleri bulunmadığından sözleşme dışına çıkılarak tescil kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamına göre; davacının bir buçuk daire verilmesi ve tazminat talepleri yönünden daha önce verilen kararın bozma konusu yapılmadığından kesinleştiği, sözleşmeye göre, 3,5 ve 7. katlardaki adliyeye bakan dairlerin davacıya verilmesi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça 2,4 ve 6 nolu katlardaki bağımsız bölüm maliklerinin muvafakatlerinin mahkeme kanalıyla alınarak bu bağımsız bölümler yönünden davanın kabulü talep edilmiş ise de, davanın tarafı olmayan kişilerin muvafakatlerinin re'sen alınmasının mümkün olmadığı, ayrıca diğer kat maliklerinin muvafakatlerinin alınması gerektiği hususunun bozma konusu yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile B Blok 3. Kat 7 nolu, 5. Kat 13 nolu ve 7. Kat 19 nolu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine, tazminatla ilgili karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.