MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2007/525-2013/466Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı İ.. K.. vekilince duruşmasız, diğer davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan İ.. K.. arasında 19.08.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme çerçevesinde yüklenici İ.. K.. ve yükleniciden bağımsız bölüm alan diğer davalılara hisse devri yapıldığını, davalı yüklenicinin imar mevzuatı ve projeye aykırı imalat yapması nedeniyle iskan ruhsatı alınamadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılardan İ.. K.. vekili, binanın yasal hale getirilebilmesi için, komşu parsel maliki aleyhine taşkın inşaat nedenine dayalı olarak açılan davanın sonucunun beklenmesi, sonrasında tadilat projesinin onaylanacağını ve imar mevzuatına aykırılıkların giderilerek binanın yasal hale getirileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar vekili, müvekkillerinden H.. Ü.., B.. A.. ve E.. D..’nin davacıdan hisse satın aldıklarını, diğerlerinin de iyiniyetli olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalılardan yüklenici İ.. K..’ın açtığı davanın bu dava ile irtibatının olmadığı, bu nedenle de o davanın bekletici mesele kabul edilemeyeceği, yapılan binanın proje ve imar mevzuatına aykırı olduğu ve imara uygun hale getirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalılardan İ.. K.. vekili ile diğer davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İ.. K.. ve davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Taraflar arasında düzenlenen 19.08.2003 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle, inşa edilmesi kararlaştırılan yapıya onaylı proje çizdirilerek yapı ruhsatı da alındıktan sonra başlanmış ise de, imalatın fiziki seviye itibariyle takriben % 90’a getirilmiş olmakla beraber, inşaatın komşu parsele tecavüzlü olduğu, dördüncü katın yapı ruhsatına aykırı şekilde kaçak yapıldığı ve bunların dışında da onaylı projesine aykırı bir takım başka imalatın da bulunduğu yapılan inceleme sonucu saptanmış, bilirkişiden alınan raporda bu hususların tekrarından başka dördüncü katın yıkımı ve diğer projeye aykırılıkların giderilmesi suretiyle inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün olabileceği görüşü bildirilmiş, aynı hususun ilgili belediyesinden gelen yazıyla da teyit edildiği görülmüştür. Yapının mevcut durumuyla ruhsatına aykırı olduğu ve henüz ikmal edilmediği, bu hali ile yapı kullanma izin belgesi verilemeyeceği açıktır. Ne var ki, bilirkişi görüşü doğrultusunda ruhsata aykırı şekilde yapılan dördüncü katın yıkılması ve diğer proje dışı hususların giderilmesi ve taşkın inşaat sorununun halledilmesi sonrasında, yapının yasal hale getirilip getirilmeyeceği konusu üzerinde durulması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki bilgilere göre, yüklenici tarafından komşu parsel maliki aleyhine taşkın inşaat nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası açıldığı ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Anılan dava, yerel mahkemenin kabulünün aksine mevcut davayı doğrudan etkiler niteliktedir. Bu itibarla, öncelikle, taşkın inşaata ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak, davacısı lehine sonuçlanması halinde, sözleşmeye konu yapının dördüncü katı ile diğer bölümlerde yapılacak yıkım işlemleri nedeniyle binanın statik güvenliğinin zarar görüp görmeyeceği hususunda bilirkişilerden alınacak raporla tespit edildikten ve ancak olumlu sonuçlanması halinde yasal hale getirmek için yükleniciye makul süre ve yetki verilip sonucuna göre hüküm tesisi, yukarıda belirtilen şartların olumsuz sonuçlanması halinde ise, yüklenici ve yükleniciden pay devralan üçüncü kişi davalılar hakkında şimdiki gibi hüküm tesis edilmelidir.Kabule göre ise, davalılardan H.. Ü.., B.. A.. ve E.. D..’nin savunmalarında, paylarını yükleniciden değil, arsa sahibinden satın aldıklarını bildirmelerine rağmen ve bu payların adı geçen davalılar tarafından davacı arsa sahibinden satın alındığının anlaşılması halinde, bu kişilere yönelik tescil davasının dinlenemeyeceği gözetilmeden karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararı bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı İ.. K.. ve davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazlarının kabulü ile davalı İ.. K.. ve diğer davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.