Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3183 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7582 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı-karşı davalı vekili, davalının müvekkili ile davalı arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine ve onaylı projeye aykırı olarak bina inşaa ettiğini ileri sürerek, binanın projeye uygun hale getirilmesini, projeye aykırılık nedeniyle müvekkillerine ait dairelerde oluşan değer kaybının tespiti ile tahsilini istemiştir. Davalı-karşı davacı vekili, davanın reddini, müvekkilinin binaya sözleşmede belirtilmemesine rağmen fazladan imalat yaptığını ileri sürerek, fazla imalat bedeli için şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle tahsilini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden; binanın girişinin onaylı projeye aykırı olarak 2 metre yukarıya yapıldığı, projeye uygun hale getirilmesi gerektiği, aykırılığın giderilmesi durumunda davacı-karşı davalının dairelerinde değer kaybının olmayacağı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile bina girişinin 2 metre düşürülerek projeye uygun hale getirilmesine, karşı dava yönünden; davalı-karşı davacının sözleşmede ve projede olmamasına rağmen binaya fazladan 8.700,00 TL'lik imalat yaptığı gerekçesi ile karşı davanın kısmen kabulü ile 8.700,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Asıl davada yüklenici tarafından inşaatın projeye aykırı olarak inşaa edildiği ileri sürülerek uygun hale getirilmesi öncelikle talep edilmiştir. Yargılama sırasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi kurulu raporuna dayalı olarak onaylı projesine göre bina girişi +629.10 kotundan olduğu halde halihazırda 631.10 kotunda olduğundan zemin katın toprak seviyesinin 2 metre üste yapıldığı tespit edilmiş, bu nedenle binanın toprak seviyesinin 2 metre düşürülerek binanın girişinin tasdikli projeye uygun hale getirilebileceği ifade edilmiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak asıl davada hükme varılmış ise de; belirtilen bu aykırılıkla ilgili olarak belediyeden görüş sorulmamış, keza aykırılığın giderilme yöntemi bilirkişilerlere ayrıntısıyla açıklattırılmamış, binanın toprak seviyesinin değiştirilmesi halinde binanın girişlerinin yeniden düzenlenmesi gerekip gerekmediği hususu araştırılmamış bu suretle HMK'nın 297. maddesine aykırı şekilde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuştur.Yine davacı tarafça binaya girişte projeye aykırılık olduğu iddiası ile bilirkişi kurulu raporuna itiraz edilmiş ise de; raporlarda bu itirazlara cevap verilmemiş, hal böyle iken karar verme yoluna gidilmiştir.Karşı davada ise; sözleşme dışında ortak alanlarda gereçekleştirilen imalat bedellerine hükmedilmemesi yerinde olup, arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde gerçekleştirildiği ileri sürülen fazla işler bedeline hükmedilmiş ise de, Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasında kabul edildiği üzere arsa sahibine ait bağımsız bölümlere yapılan fazla imalatın yüklenicinin kendi bağımsız bölümlerine de yapılmış olması halinde talep edilemeyeceği gözden kaçırılarak bu husus denetlenmeden karşı davanın ksımen kabulü hatalı olmuştur.Son olarak harcı yatırılan asıl ve karşı davanın yargılama giderleri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken her iki davada yapılan masrafların birlikte değerlendirilmesi suretiyle hüküm tesisi de doğru olmamıştır.İzah edilen sebeplerle karar bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.