MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, davalı kooperatif ile davacı arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalı yüklenicinin inşaatı süresinde teslim etmediği gibi, sözleşmeye aykırı imalat yaptığını ileri sürerek, sözleşmenin ileriye etkili feshi ile davalılar adına kayıtlı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, yargılama sırasında tüm inşaatın tamamlandığı, bir kısım kullanıma engel olmayan eksik imalatlar ile mali yükümlülükler için nama ifa davası açılabileceği gerekçesiyle, davanın reddine, nama ifa davası açmakta davacıların muhtariyetine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, taraflar arasındaki düzenleme şeklindeki 24.03.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili feshi ile tapu kaydının iptaliyle davacılar adına tescili talep edilmiştir.Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlar??ndan, dava tarihi itibariyle, bir bloğun tamamlandığı diğer bloğun %33 seviyede olduğu, inşaata devam edilmek suretiyle barbeküler hariç imalatın tamamlandığı ve %100 seviyede olduğu, ancak, bir kısım mali yükümlülüklerin yerine getirilmediği, bunlar dikkate alındığında seviyenin azaldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede, inşaatın anahtar teslim suretiyle ve sözleşme tarihinden itibaren 48 ay içinde 24.03.2009'da teslimi kararlaştırılmıştır. Bu durumda, davalı yüklenicinin temerrüde düştüğünde şüphe yoktur. Davacı arsa sahipleri ise, BK.'nun 106. (TBK md. 125/2) maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmenin feshi yönünde talepte bulunduğu ve buna yasal olarak hiçbir engel bulunmadığı halde, mahkemece, davacıların ancak nama ifa talep edebileceğinden bahisle davanın reddi doğru olmamıştır. O halde mahkemece, sözleşmede, yapı kullanma izninin alınmasının yüklenicinin sorumluluğunda olduğu dikkate alınarak ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle inşaatın sözleşme, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı da belirlenerek, inşaatın seviyesi ile bu seviyeye göre yüklenicinin hakettiği ve haketmediği bağımsız bölümlerin belirlenerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 23. HD 2013/6973 E, 2014/911 K; 23. HD 2013/4564 E, 6948 K)Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açılanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.