Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3160 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8047 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2012NUMARASI : 2009/208-2012/628Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 11.07.2013 gün ve 2515 Esas, 4858 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı S.. E.. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici A.. T.. arasında 24.05.2005 tarihli 06035 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve aynı tarihli 06403 yevmiye numaralı ek sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 8. maddesinde inşaatın başlama süresinin 31.10.2005, teslim süresinin ise bu tarihten 16 ay sonrası olduğunun kararlaştırıldığını, bu tarihin de 28.02.2007 tarihine denk geldiği, ancak davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi üzerine kendisine ihtarname keşide edildiğini ve taraflar arasında 09.07.2007 tarihinde yazılı ek protokol imzalandığını, protokol uyarınca davalı yüklenicinin 6 ay içerisinde inşaatları bitirmeyi ve anasözleşmenin 12. maddesi uyarınca müvekkiline 6 ay için toplam 27.000,00 Euro ödemeyi kabul ettiğini, bu protokole dayalı olarak taraflar arasında 12.07.2007 tarihinde noterlikçe düzenlenen ek bir protokol imzalandığını, bu protokol uyarınca davalı yüklenici A.. T..'nın 20 gün içerisinde inşaat ruhsatlarının tamamını almayı ve 2 aylık kesin süre içerisinde kat irtifakı tapularını tamamlamayı, 10.04.2008 tarihinde ise inşaatları teslim etmeyi, ayrıca 27.000,00 Euro'luk gecikme cezasını da ödemeyi, inşaatların tamamlanıp, davacıya teslimine kadar olan gecikme cezasının da her ayın sonunda düzenli olarak ödemeyi kabul ettiğini, ancak davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmelerin feshi, maddi ve manevi zarar ile cezai şartın tahsili için Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/270 Esas sayılı dosyası ile davalı A.. T.. aleyhine dava açıldığını, davalı yüklenici A.. T..'nın müvekkili ile imzaladığı sözleşmeleri ve yüklendiği edimleri diğer davalı S.. E..'e 25.03.2009 tarih 04213 yevmiye no'lu noter sözleşmesi ile devrettiğini, taraflar arasında 03.07.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin devri ve tarafların hak ve alacaklarının belirlenmesi hususunda yazılı akit düzenlendiğini, bunun üzerine müvekkilinin açtığı ilk davadan vazgeçtiğini, imzalanan bu sözleşme ile yeni yüklenici davalı S.. E..'in daha önce imzalanan diğer sözleşmeler ile ilgili tüm edimleri üzerine aldığını, sözleşme uyarınca davalı S.. E..'in hissesine düşen 17 adet bağımsız bölümden 12 tanesinin devir ve intikallerinin davalı S.. E..'e veya onun gösterdiği kişilere yapıldığını, 5 tanesinin tapusunun ise müvekkilinin üzerinde kaldığını, davalı S.. E..'in 15.10.2009 tarihine kadar inşaatları teslim etmeyi, aksi durumda 100.000,00 Euro cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca müvekkili ile A.. T.. arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklanan 240.000,00 TL'nin en geç 15.10.2009 tarihine kadar ödenmesi, aksi halde aylık % 8 temerrüt faizi uygulanmasının kararlaştırıldığını, inşaatların teslim edilmemesi halinde müvekkilinin uhdesinde kalan 5 bağımsız bölümün kendi adlarına tescillerinden de vazgeçmeyi kabul ettiklerini, süresinde teslim yapılmaması halinde müvekkilinin tek taraflı olarak tüm sözleşmeleri fesih hakkına sahip olduğunu, her iki davalının da müteselsilen sorumlu bulunduklarını, ancak davalıların edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ileri sürerek, 24.05.2005 tarih 06035 no'lu yevmiye ve aynı tarihli 06043 yevmiye no'lu sözleşmeler ile 09.07.2007 tarihli protokol, 12.07.2007 tarih 09192 yevmiye no'lu ek protokol ve 03.07.2009 tarihli sözleşmelerin feshi ile 240.000,00 TL'nin 15.09.2009 tarihinden itibaren % 8 faizi ile, 100.000,00 Euro cezai şartın ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı S.. E.. vekili, müvekkili ile davacı arasında imzalanan 03.07.2009 tarihli devir sözleşmesinin kanuni şekil ve şartlara uyulmadan düzenlendiğini, davada talep edilen 240.000,00 TL ile 100.000,00 Euro cezai şartın bu sözleşmelerde hüküm altına alındığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, müvekkili ile diğer davalı A.. T.. arasında imzalanan 25.03.2009 gün 04213 yevmiye no'lu sözleşme ile müvekkilinin sadece diğer davalı A.. T..'ya karşı sorumluluk yüklendiğini, davacının feshini istediği akde dayalı olarak cezai şart talep edemeyeceğini, davacının ya akdi feshedip olumsuz zarar talep etmesi ya da akti feshetmeyip cezai şart talep etmesi gerektiğini, davacı ile diğer davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca inşa edilecek 35 adet bağımsız bölümden 18 adedinin arsa sahibine, 17 adetinin ise yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin 25.03.2009 tarihli sözleşmeyle yüklendiği edimleri süresi olan 15.12.2009 tarihi itibariyle yerine getirdiğini, ancak davacının inşaatları teslim almaktan imtina ettiğini, müvekkilinin mahkeme kanalı ile inşaatların iskâna hazır hale geldiğini tespit ettirdiğini, davacıya anahtarları teslim hususunda noter kanalı ile 11.12.2009 tarihinde ihtarname keşide ettiğini, davacının daha önce açtığı davada cezai şart talep ettiğini, bu davadan feragat ettiği için aynı nedenlerle cezai şart talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının sözleşme uyarınca en az 15 bağımsız bölümün devrini vermesi gerekirken, 12 bağımsız bölümün devrini yaptığını, bu nedenle temerrüde düştüğünü, açılan davanın TMK'nın 2. maddesine ve hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu savunarak, reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu sözleşmelerin feshine, 240.000,00 TL'nin yıllık %13,5 faizi ile 15.10.2009 tarihinden itibaren davalı S.. E..'den tahsiline, cezai şarta ilişkin talebin ise reddine dair verilen karar, davacı ve davalı S.. E.. vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 11.07.2013 tarih, 2515 Esas, 4858 Karar sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle mahkemece, davacı vekilinin fesih talebi yönünden ilgili belediyeden emsal aşımının giderilip giderilmeyeceği sorularak, şayet giderilebilecekse bu hususta bilirkişi görüşüne de başvurularak, bu durumun düzeltilmesi ve yapı kullanma izin belgesinin alınması için yükleniciye yeteri kadar süre ve yetki verilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması, cezai şarta yönelik talebin dahi bu sonuca göre değerlendirilmesi gerektiği, sözleşme gereğince 03.07.2009 tarihli akitte önceki döneme ilişkin arsa sahibi alacağı olarak belirlenip, hüküm altına alınan 240.000,00 TL'ye yıllık %13,5 faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de, sözleşme konusu iş ticari nitelikte olup, TTK'nın 8. maddesi uyarınca ticari işlerde faiz oranının serbestçe kararlaştırılması mümkün bulunduğundan ve taraflarca da bu yönde akti faiz oranı aylık % 8 olarak belirlendiğinden, buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, yıllık %13,5 faiz oranına göre karar verilmesinde de isabet görülmediği gerekçesiyle davacı ve davalı S.. E.. yararına bozulmuştur.Davalı S.. E.. vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve özellikle davalı S.. E.. vekilinin davacı arsa sahibi tarafından bir kısım bağımsız bölümlerin 3. kişilere satıldığı yolundaki itirazların bozma ilamı doğrultusunda yapılacak araştırmada değerlendirileceğinin tabiî bulunmasına göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı S.. E.. vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.