MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itirazın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı ...'ya tüketici kredisi verildiğini, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine ihtar çekildiğini ve icra takibi başlatıldığını, ihtar çekilmeden önce davalı ... ile diğer davalının muvazaalı borçlandırma oluşturup icra takibi yaptığını ve gerçek alacaklı olan davacıyı ızrar ettiğini ileri sürerek, ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2013/5669 E. sayılı dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., alacağının gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sıra belirlenmesinin davalı ...'nın çalıştığı iş yeri tarafından yapıldığı, bu sıralama ile dava tarihi arasında yaklaşık on aylık süre geçtiği, davalılar arasındaki borç ilişkisinin, her zaman düzenlenebilecek bonodan kaynaklandığı, dosyadaki belge ve beyanlar nedeni ile taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, ... temyiz etmiştir.Dosya kapsamına göre, borçlunun maaşının üzerine konulan muhtelif hacizler, borçlunun çalıştığı kurum tarafından sıraya konulmuş olup, davacı tarafça, bu sıralamada yer verilen davalıların alacaklarının muvazaalı olduğu iddiasıyla dava açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğü'nce sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Açıklanan bu durum karşısında İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine davacının çalıştığı kurum tarafından maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Dairemizin 14.01.2014 tarih ve 2013/7887 E., 2014/82 K. sayılı ilamı bu yöndedir.Bu durumda mahkemenin, yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki ilkelere göre uyuşmazlığın çözümlenmesi doğru olmamıştır. Zira, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece, davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın 18 ) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile bu madde kapsamındaki genel ilkelere ve ispat usulüne uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, davanın tavsifinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Kabule göre de İİK'nın 140. maddesine göre düzenlenen bir sıra cetveli bulunmadığı halde, bu husus mahkeme kararının gerekçe kısmında kabul edilmiş olmasına rağmen icra dosyasındaki haciz sırasının iptali şeklinde karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.