MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK'nun 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2009 yılı için 14.200,00 TL’dir.Temyize konu 06.05.2009 tarihli kararda dava değerinin 6.084,00 TL kabul edilen miktarın 5.835,00 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı kooperatifin müvekkili hakkında .. İcra Müdürlüğü'nün 2007/111 sayılı dosyası ile 6.084,00 TL alacağı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, takip dayanağı senedin kooperatife teminat amacıyla ve boş olarak verildiğini, senedin tanzim ve vade tarihlerinde davacının kooperatiften mal almadığını ve sulama hizmetinden faydalanmadığını, bu nedenle davalıya borcunun olmadığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kooperatif ortağı olduğu, kooperatifle ticari ilişki içinde olduğunun iddia ve ispat edilemediği, senedin genel kurul kararları uyarınca teminat amacıyla ve boş olarak verildiği, kooperatif kayıtlarının düzenli tutulmadığı, davacının iddialarını ancak davalı kayıtları ile ispat edebileceği, davalının kendi kayıtları ile de alacaklı olduğunu ispat edemediği, senedin davalı tarafından doldurularak kötüniyetli takibe konulduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının kooperatife borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacak miktarının %40'ı oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmamaktadır. Davacı vekili, ...İcra Müdürlüğü'nün 2007/111 sayılı dosyasında takip alacağının dayanağı olan 01.06.2006 tanzim ve 01.02.2007 vade tarihli 5.835,00 TL bedelli ve malen kaydı bulunan bononun teminat amacıyla ve boş olarak verildiğini, karşılığında mal veya hizmet alınmadığını ileri sürmüştür. Ayrıca takip dayanağı senedin genel kurul kararı uyarınca alındığı iddia edilmiş olup fotokopisi sunulan genel kurul tutanakları 15.09.2006 tarihli genel kurula ait olup senedin tanzim tarihinden sonradır. Bu durumda, mahkemece öncelikle, senedin tanzim tarihinden önce davalı kooperatifçe sağlanan sulama veya diğer hizmetler karşılığında teminat amaçlı boş senet alınmasına dair bir genel kurul kararı olup olmadığı, tüm ortaklardan bu şekilde teminat senedi alınıp alınmadığı, sunulan hizmetlerin bedelinin tahsili nedeniyle makbuz, fatura ve benzeri bir belgenin kooperatif ortaklarına verilip verilmediği, bunların ve davacıdan alınan senedin kooperatif kayıt ve defterlerine işlenip işlenmediği ve bu şekilde senedi olan veya borçlu olan diğer ortaklar hakkında hangi işlemlerin yapıldığı, kooperatifin bu husustaki genel uygulmasının ne olduğu belirlenmelidir. Bu amaçla, kooperatifin tüm kayıt ve defterleri, genel kurul ve yönetim kurulu kararları, varsa banka kayıtları getirtilmeli, yukarıda açıklanan hususlarda rapor hazırlanmak üzere kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi görevlendirilmeli, bilirkişiye kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde kooperatif merkezinde ve 30.01.2009 tarihli savcılık yazısının ekindeki belgelerin de incelenebilmesi için bulundukları yerde inceleme yapmak üzere yetki verilmeli, senedin teminat amacı ile alınıp alınmadığı, davacının kooperatif hizmetlerinden faydalanıp faydalanmadığı, faydalandığı hizmetler varsa bedelini ödeyip ödemediği, ödenmeyen hizmet bedeli varsa miktarının ne olduğu hususlarında açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan ve tüm delillerle birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.