Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 309 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 1188 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili; müvekkilinin 19.01.2015 tarihinde davalı kooperatife üyelik başvurusunda bulunduğunu, 18.02.2015 tarih ve 2 no'lu karar metni içeriğinde ...'nın anasözleşmenin 9. maddesindeki ortaklık şartlarını taşıdığının tespit edildiği denilmesine rağmen b ve c bentlerinde ... ilgisi olmayan fiillerle ilgili isnatta bulunarak "...'nın ortaklığa alınıp alınmama kararını genel kurulun oyuna sunulmasına karar verildi" denilerek yönetim kurulunun görevini yerine getirmeyerek ...'yı ortak olarak kaydetmediğini, davacının ürettiği sütü kooperatife teslim etmek zorunda olduğunu, verilen kararın anasözleşme hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek, kooperatifin 18.02.2015 tarihli kararının iptali ile geçersiz sayılarak davacının kooperatif üyesi olduğuna karar verilerek ortak olarak kaydedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; yönetim kurulunda alınan kararın ortaklık başvurusunun reddi niteliğinde olmadığını, bu nedenle dava sıfatının bulunmadığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kanun ve anasözleşme gereği kooperatif, ortaklarına kendi varlığı dışında şahsi bir sorumluluk veya ek ödemeler yüklüyor ise ortak olmak isteği ve bu yükümlerin yazılı olarak kabul edilmesi halinde değer taşıdığı gerekçesiyle, ...'nin 18.02.2015 tarih ve 02 sıra no'lu davacının kooperatife üye kabul edilmemesi kararının iptali ile davacının kooperatif üyesi olarak kaydedilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı tarafından 18.02.2015 tarihli yönetim kurulu kararının iptali ve üyeliğin tespiti talebinde bulunulmuş, mahkemece de kabule karar verilmiştir. Ancak iptali istenen 18.02.2015 tarihli yönetim kurulu kararı, davacı talebinin red veya kabulünü içermemektedir. Yönetim kurulu herhangi bir hususta karar vermeyip bunu 2014 yılı olağan genel kurul toplantısına bırakmıştır. Yönetim kurulu bu şekilde bir karar verebilir ve kararın iptal edilmesine gerek yoktur. Davacının, genel kurul kararından sonra olumsuz bir karar verilmesi halinde bu davayı açması gerekirken, henüz leh ve aleyhe bir karar içermeyen yönetim kurulu kararının iptalinin talep edilmesi erken açılmış bir dava olduğundan, dava tarihi itibariyle kooperatif genel kurulunda da bu konuda alınmış bir karar bulunmadan kooperatif organlarının yerine geçerek davacının üyeliğinin tespitine karar verilmesi de mümkün bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.