Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3068 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7666 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin inşaatı süresinde teslim etmediğini, ticaret merkezi için hiçbir işlem yapmadığını ileri sürerek,gecikme tazminatının tahsilini ve sözleşmenin ticaret merkezi yapılacak olan parsele ilişkin bölümünün feshini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamından, davacı arsa sahibinin sözleşmede yer alan edimlerini yerine getirmediği, davalıya vekaletname vermediği, kira tazminatı istemekle artık fesih isteyemeyeceği ve davayı on yıllık sürede açmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Taraflar arasındaki asıl ve ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine göre işin teslimi gereken sürenin her ne kadar 01.07.2014 tarihinde sona erdiği anlaşılmakta ise de, dosya kapsamında bulunan tapu kayıtları ve Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü'nün 10.11.2008 günlü yazısından, inşaat yapılacak taşınmazlara çeşitli tarihlerde bu kurum tarafından kamulaştırma şerhleri konulduğu, ancak bu şerhlerin en son 14.12.1995 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmaktadır.Bu tarihten sonra, yapı ruhsatı alınarak işe başlanılması gerekirken, 526 adet işyeri için 15.09.2000 tarihinde yapı ruhsatı alındığı açıktır. Sözleşmelerde yapı ruhsatının kimin tarafından alınacağı yazılı olmadığı için imar mevzuatı gereğince arsa sahibinin bu ruhsatı almasında zorunluluk bulunmakta ise de, işe başlaması gereken yüklenicinin TBK'nın 472/3. (BK. md. 357/III) maddesi gereğince arsa sahibini uyarması zorunludur; aksi takdirde doğacak sonuçlardan sorumlu olacağı açıktır. Ne var ki, 526 adet işyeri inşaatı yönünden yüklenicinin arsa sahibinden ruhsat alınmasını talep eden herhangi bir ihtarnameye dosya kapsamında rastlanmamıştır. Bu durumda, mahkemece, 14.12.1995 tarihi itibariyle inşaatın teslimi gereken tarihin belirlenerek, talep edilen dönemle ilgili olarak ve Dairemizin 2014/2289 esas,7662 karar; 2014/6721 esas, 6514 karar; 2014/5423 esas, 6515 karar sayılı içtihatlarında da işaret edilen şekilde, sözleşmede yazılı maktu gecikme tazminatının en az 1 yıl olmak üzere ne kadar süreyle uygulanacağının takdiri ile bu süreden sonrası için uygulanacak gecikme tazminatının ise, en az mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenecek mahrum kalınan kira bedeli kadar olacağı nazara alınarak, gecikme tazminatı miktarının bilirkişiden alınacak raporla hesaplatılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.İzah edilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.