MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı arsa sahipleri vekili, davalı yüklenicinin inşaatı kötüniyetle başlatmaması, teminat senedi vermekten kaçınması, tapunun devredileceği kooperatifi kurmaması, kendisine inşaat yapımı için devredilen bir kısım arsa paylarını üçüncü kişilere devretmesi, müvekkiline ait arsanın üçüncü kişilere fiilen teslim edilerek zarara uğratılması nedenleriyle taraflar arasındaki 04.10.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, 12.000.00 TL menfi zararların tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı ve karşı davada davacı yüklenici şirket vekili, müvekkilinin inşaat yoğunluğunun artırılması için belediyeye ödemelerde bulunduğunu, ancak bu bedellerin müvekkiline ödenmediğini ileri sürerek, asıl davanın reddine, karşı davada şimdilik 1.000.00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, 21.03.2007 tarih ve 2005/76 esas, 2007/164 karar sayılı kararı ile, asıl davada davacı... mirasçılarının açtığı davanın yerinde görülmediğinden reddine, yüklenici şirketçe açılan karşı davanın kabulü ile, 1.000,00 TL'nin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş, kararı davacı .... mirasçıları vekili temyiz etmiştir.Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 30.06.2008 tarih ve 2007/3892 esas, 2008/4384 karar sayılı kararı ile, 04.10.1998 tarihli sözleşmenin adi yazılı olması nedeniyle geçersiz olduğundan fesih talebinin sözleşmenin geçersizliğinin tespiti olarak anlaşılıp, bu konuda bir karar verilmesi, karşı davada ise ek rapor alınarak inşaat yoğunluğunun artması nedeniyle yapılan giderler yönünden yüklenici şirketin davacılardan isteyebileceği miktar belirlenerek gerekli değerlendirme yapılıp, istek miktarı da gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Bozma kararı sonrasında, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/383 esas 2009/209 karar sayılı birleşen davada ise yüklenici şirket vekili, sözleşmenin ifa edileceği düşüncesiyle yapılan harcamalar için 5.000,00 TL, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle müvekkili şirketin mahrum kaldığı kâr için 40.000,00 TL ve arsa sahiplerince sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece 11.06.2014 tarih 2008/711 esas 2014/166 karar sayılı karar ile; asıl davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen 04.10.1998 tarihli sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, önceki günlü hüküm ile .... mirasçılarının açmış olduğu tazminat isteminin reddine karar verilip kesinleştiği anlaşıldığından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekili temyiz etmiştir.Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve menfi zararların tazmini, karşı dava yoğunluğun artırılması için yapılan masrafların tazmini, birleşen dava ise menfi zarar, yoksun kalınan kâr ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ve karşı dava ile birleşen davada davacı yüklenici şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.