Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2986 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 224 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/02/2012NUMARASI : 2007/261-2012/72Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali, tescil, tazminat ve sözleşmenin feshi davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davalarda davalı M.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, davalı arsa sahibi ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tüm edimlerini yerine getirerek inşaatı bitirdiğini, ancak verilmesi gereken 9, 17 ve 18 nolu bağımsız bölümlerin kendisine verilmediğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, yine 9 ve 17 nolu bağımsız bölümlerin davalı tarafından kiraya verilmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000,00 TL kira bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı arsa maliki vekili, eksik ve ayıplı imalat bulunduğunu, davacının genel iskânı alınmış hale getirmeden inşaatı bırakıp gittiğini, dava konusu bağımsız bölümleri hak etmediğini savunarak, davanın reddini istemiş, birleşen davada ise sözleşmenin geriye etkili feshi, davalıya yaptığı imalata göre fazladan verilen daire bedeli olan 50.000,00 TL'nin tahsilini, ayıplı ve eksik imalatlar nedeniyle 10.000,00 TL'nin tahsilini, Sosyal Sigortalar Kurumu'na inşaat nedeniyle davacı tarafından davalı yüklenici adına ödenen 5.000,00 TL, yine inşaatta kullanılan elektrik nedeniyle yüklenici adına ödenen 10.000,00 TL'nin, 10.000,00 TL'lik sözleşmeden doğan menfi zararın, sözleşme gereğince 5.000,00 TL kira bedelinin alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Birleşen Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/190 esas sayılı dava dosyasında davacı vekili, dava konusu 18 nolu bağımsız bölümü yükleniciden satın aldığını, ancak davalının aynı bağımsız bölümü dava dışı üçüncü kişiye satması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek , 40.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; arsa sahibi ile yükleniciler arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, inşaatın 12 ayda bitirileceğinin kararlaştırıldığı, bilahare ilave iki aylık ek süre verildiği ve sözleşme gereğince inşaat bitip genel iskân alındığında 6 adet tapunun yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığı, 10, 12 ve 16 nolu dairelerin tapusunun yükleniciye verildiği, 18 nolu dairenin ise yüklenici tarafından dava dışı Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin davacısı Osman Kamsız'a satıldığı, inşaatın halen %88,25 oranında bitirilmiş olduğu ve genel iskânın alınmamış olduğu, yapılan imalatlar dikkate alındığında davacının 4 adet tapuyu hak ettiği, bu tapulardan 3 adedinin davacı yüklenicinin gösterdiği kişilere teslim edildiği, bir adet tapunun da dava dışı üçüncü kişi devredildiği, genel iskânın yüklenici davacı karşı davalı M.. A.. tarafından alınmadığı gerekçesiyle davacı yüklenicinin açtığı tapu iptali tescil ve kira alacağı davasının reddine, sözleşmede belirlenen inşaat bitim süresinin 108 ay 5 gün geciktiği ve inşaatta eksik ve ayıplı imalatların bulunması nedeniyle arsa sahibinin açtığı davada taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye etkili olarak feshine, SSK prim borcu, Tedaş şantiye elektrik borcunu ödediğine ilişkin dosyada herhangi bir kayıt ve belge bulunmadığından bu talebin reddine, menfi zarar ve eksik iş bedellerine ilişkin alacak talebinin reddine kira tazminatı talebinin kabulü ile 254.930,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağın 5.000,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren alacağın 249.930,00 TL'lik kısmına ıslah tarihi olan 10.03.2011 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına , diğer birleşen davada davacı A.. Ö..'ün açmış olduğu davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davacı-birleşen 2008/454 esas sayılı davada davalı M.. A.. vekili temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen 2008/454 esas sayılı davada davalı M.. A.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Asıl davada yüklenici tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye göre hakedildiği ancak henüz tapusunun verilmediği belirtilen 9,17, 18 no’lu bağımsız bölümlerin tescili istenmiştir. Yanlar arasındaki akdi ilişkiye göre yüklenicinin edimini gereği gibi ifa etmesi halinde alması gereken bağımsız bölüm sayısı 6 adet olarak belirlenmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile inşaatın seviyesi belirlenmiş ve bu seviye itibariyle yüklenicinin hakkettiği bağımsız bölüm sayısının 4 adet olduğu, bunlardan üç bağımsız bölümü daha önce aldığı, 18 no’lu bağımsız bölüm içinse dava dışı 3. kişi tarafından yüklenici ve arsa sahibi aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda, yüklenicinin alması gereken 4. bağımsız bölüm olan 18 no’lu daire yönünden açılan dava sonucunun beklenerek ona göre asıl davada hüküm tesisi gerekirken, sonucu beklenmeden hükme varılması yerinde olmamıştır.Bunun yanında, arsa sahibince açılan birleşen davada, işin teslimi gereken 1.12.1999 tarihinden birleşen dava tarihi 05.12.2008 tarihine kadar oluşan gecikme tazminatının tahsili talep edilmiştir. Öncelikle belirtilen talep TBK’nın 125 (BK 106/2). maddesi hükmünde yer alan gecikme tazminatı niteliğindedir. Bu tür bir tazminatın istenebilmesi için kural olarak diğer koşullar yanında borçlunun temerrüdü nedeniyle alacaklının zarara uğraması gerekmektedir. Dosya kapsamında mevcut Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/195 esas sayılı dosyasında 17.11.2003 tarihinde yapılan keşif sonucunda verilen 01.04.2004 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu binanın iskân edildiği belirlenmiştir. Nitekim yargılama sırasında yüklenici tarafından da bu yönde savunmada bulunularak arsa sahibine ait bölümlerin elektrik, su vb abonelik kayıtlarının getirtilerek teslim tarihinin saptanması istenmiştir. Ne var ki, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan soyut olarak teslimi gereken tarih ile birleşen dava tarihi arasındaki dönemdeki gecikme tazminatını hesaplayan bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik inceleme ile hükme varılmıştır.Keza, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu esas itibarıyla arsa sahibine 6 adet dairenin imal ve teslimi olduğu, dükkanlarla ilgili olarak dış cephe hariç herhangi bir imalat yapılmayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dosyadaki kanıtlardan da sözleşmeden önce bir kısım imalatları arsa sahibinin yaptığı, yüklenicinin kalan imalatı yapmayı üstlendiği, sözleşme tarihinde dahi dükkanların arsa sahibinin kullanımında bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, mevcut dükkanlar yönünden gerek sözleşme kapsamı gerekse de akdi ilişkinin başından itibaren arsa sahibinin tasarrufunda bulunulması nedeniyle gecikme tazminatı talebinin reddi yerine kabulü de isabetli olmamıştır.Şu halde, birleşen dava yönünden mahkemece yapılacak iş, arsa sahibine ait sadece mesken nitelikli bağımsız bölümler yönünden işin teslimi gereken 01.12.1999 tarihinden itibaren toplanacak deliller uyarınca bağımsız bölümlerden arsa sahibinin tespit edilecek yararlanma tarihine kadar hesaplanacak gecikme tazminatının hüküm altına alınması, asıl dava yönünden ise, Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/ 1195 sayılı dava dosyası sonucunun beklenerek verilecek kararın sonucuna göre 18 no’lu bağımsız bölüm hakkında bir hükme varılmasından ibarettir.Değinilen hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştirSONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen 2008/454 sayılı davada davalı M.. A.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davacı-birleşen davada davalı M.. A.. yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.