MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatifin tasfiyesi, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorunluluğundan kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacılar vekili, davalıların 2003, 2004, 2005 yıllarında görev yapan tasfiye, yönetim ve denetim kurulu üyeleri olduğunu, 30.06.2007 tarihinde yapılan genel kurulda ibralarının oylanıp, ibra edilmemeleri ve haklarında mali mesuliyet davası açılmasının oyçokluğu ile kabul edildiğini, davalıların görev yaptıkları dönemde kooperatifi zarara uğrattıklarını ileri sürerek, davalıların fazlaya yönelik hakkı saklı olarak 10.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkillerinin genel kurulda ibra edildiklerinden ibraların yok hükmünde sayılılarak yeni genel kurulda yeniden önceki dönemlere ait gündeme alınmasının yasal olarak mümkün olmadığını, davacıların hukuken geçerli olmayan bir karara dayanarak aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, 1163 sayılı Kanunu'nun 98 maddesi yollamasıyla TTK'nın 341. maddesi uyarınca yöneticiler hakkında sorumluluk davası açılması için kooperatif genel kurulunun bu konuda karar alması ve davanın murakıplarca açılması yahut murakıpların açılan davaya muvafakatlarının sağlanması gerektiğini, müvekkillerinin kooperatif genel kurulu tarafından geçerli olarak ibra edildiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece idda, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların davacı kooperatife yönetici ve denetleyici olduğu dönemlerde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kooperatifin zararına yol açtıkları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebebplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıda bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, kooperatif yöneticilerinin kooperatifi zarara uğrattığından bahisle açılan tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece alınan 02.09.2009 tarihli 1. rapor, bu rapora yapılan itiraz sonrası 07.03.2010 tarihli ek rapor, 08.02.2011 tarihli 2. rapor ile de davalıların sorumlu olmadıkları belirtilmiş, raporların davacı tarafça kabul edilmemesi sonucu 26.07.2012 tarihli 3. rapor ve buna yapılan itiraz üzerine anılan 09.10.2013 tarihli ek raporda, davalıların kısmen sorumlu oldukları belirtilmiştir. Son raporun tanziminde ilk raporda belirtilen hususlar tartışılmadığı gibi, sorumluluk kaynağının ve miktarının ne olduğu açıklanmamıştır. Öte yandan, son rapora davalı tarafça yapılan itirazlar yeterince incelenmemiştir. Zira davalılardan ...'in sorumlu olduğu miktarla ilgili olarak dosyaya sunduğu temlikname ile üyelerden toplanacak paraların kendisinden 80.000,00 TL alınan Mehmet Tosun'a temlik edildiği belirtilmesine rağmen, bu temliknamenin tanzim edildiği tarihte borç alınmasını gerektirebilecek bir durum olup olmadığı, alınan paranın nereye harcandığı hususunda gerekli araştırma yapılmamıştır.Yukarıda belirtilen hususular karşısında, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, ilk raporlar, bu raporlara yapılan itirazlar ile birlikte değerlendirilerek açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporları esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itiarzalırın reddine, (2) numaralı bedde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.