MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde kendisine asaleten davacılara vekaleten Av. ... ile daval... , davalı ... vekili Av. ... gelmiş, diğer davalı ve müdahiller tarafından gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, arsa sahibi davacıların yüklenici davalı şirket ve ... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek protokoller gereğince taşınmazın teslim edildiğini, diğer davalıların ise inşaat tamamlanmadan yükleniciden bağımsız bölüm devralan kişiler olduğunu, yüklenicilerin inşaatı tamamlayıp teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshine, yüklenici ve diğer davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tesciline, davalıların dava konusu taşınmaza müdahalesinin men’ine ve sözleşmenin ihlalinden kaynaklanan zararlarının tazminine, yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., iyiniyetli malik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, taşınmazlardaki imalat oranının %80'i geçmiş bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ..., arsa sahiplerinden bağımsız bölüm aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ..., arsa sahiplerinin iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalıla... ile ... vekili, davacıların sözleşmeden doğan kendi edimlerini yerine getirmediğini, inşaatın bu nedenle bitirilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, bağımsız bölümünü yükleniciden satın almadığını, tapu kaydına güvenerek dava dışı ...dan satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ..., daireyi satın aldığı tarihte tapuda herhangi bir şerh olmadığını ve iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ..., bağımsız bölümü toprak sahiplerinden satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, bağımsız bölümün toprak sahipleri tarafından müvekkiline satıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; arsa sahibi davacılar ile yüklenici davalı şirket arasındaki sözleşmede davalı ...'in kefil olduğu, 15.01.2008 tarihli ek protokol ile inşaatın teslim süresinin 30.04.2009 olarak kararlaştırıldığı, davanın ise 19.11.2008 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle davalı yüklenicinin temerrüde düşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karara verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, alacak, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, taraf teşkili, kamu düzeninden olup, yargılama aşamasında mahkemelerce, temyiz aşamasında Yargıtay'ca re'sen dikkate alınması zorunludur. TMK'nın 692. maddesi uyarınca davaya konu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan tüm arsa sahiplerine husumetin yöneltilmesi gerekir. Oysa sözleşmenin tarafı olan Hasan Şahin'e husumet yönetilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yapılması gereken iş, belirtilen paydaşın da zorunlu dava arkadaşı olarak davaya muvafakatinin alınması, muvafakat etmediği takdirde, işbu dava ile birleştirilmek üzere bu kişi hakkında dava açması için davacıya süre verilmesi, böylece tüm maliklerin davada yer alması sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesinden ibarettir. Bunun yanında, dosya kapsamından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibi olarak yer alan bazı arsa sahiplerinin taşınmazlardaki bazı hisselerini dava dışı üçüncü kişilere devrettikleri anlaşılmaktadır. Bu arsa sahiplerinin sözleşmedeki haklarını devrettiğine dair dosyada herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece, bu arsa sahiplerinin tespiti ile haklarını TBK'nın 184. maddesi (BK.md.163) uyarınca devrettiğine dair yazılı sözleşme bulunup bulunmadığı sorulmalı, bu hususta temlikname sunulduğu takdirde hisseyi devralan kişilerin davada taraf olarak yer alması sağlanmalıdır.Diğer yandan, sözleşme konusu taşınmazlarda sözleşmeyi imzalayan arsa sahipleri dışında başka paydaşların da bulunduğu, ancak bu paydaşlarla da ayrıca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılıp yapılmadığı hususu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu paydaşlarla ayrıca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmışsa yukarıda belirtildiği şekilde usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmamışsa bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekir.Mahkemece, belirtildiği şekilde taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.2-Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.