MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin borçludan olan alacağının tahsili için ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/366 Esas sayılı dosyasında başlattığı takipte borçlunun miras yoluyla intikal eden taşınmazları üzerine haciz tesis edildiğini, taşınmazların satışı sonucunda ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/368 Esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinde artan meblağ olmadığı için dosyalarına pay ayrılmadığını, sıra cetvelinde ilk sırada bulunan davalı ...'nin belirtilen miktar alacağının bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline, müvekkilinin alacaklı konumunda olduğu icra dosyasına pay ayrılarak ödeme yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/366 Esas sayılı dosyasından 22.04.2013 tarihli sıra cetvelinde davalıya 118.296,00 TL fazla pay ayrıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıya ayrılan 118.298,00TL payın davalıdan alınarak ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/366 Esas sayılı dosyası ile davacıya verilmesine, artan bir meblağının kalması halinde davalıya iadesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, sıra cetvelinde ilk sırada yer alan vergi alacağının esasına itiraza ilişkindir.Vergi alacağının doğumu, miktarı, gerçekliği, zamanaşımına uğrayıp uğramadığı iddialarını inceleme yeri, adli yargı olmayıp, ihtilafların çözüm yeri, idari yargı kolundaki vergi mahkemeleridir. Vergi mahkemesinin inceleme yapması gerektiği bir ihtilafta, adli yargı kolunda genel mahkemelere İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz davası olarak vergi alacağının esasına yönelik inceleme yaptırılması, yargı yolu ve görev ilişkisi bakımından kamu düzenine aykırıdır. Davacı alacaklı, davaya konu vergi alacağı ile ilgili vergi mahkemelerinde açılmış ve kesinleşmiş bir yargı kararı veya idareden bu konuyu çözen bir belge sunamadığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, vergi uyuşmazlığını çözer nitelikte işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.