Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2892 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1190 - Esas Yıl 2015





T.C.MAHKEMESİ Asllye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, ... inşa edilen villaların üyelerine teslim edildiğini, konut yapı kooperatifi tarafından inşa edilen villa ve diğer tesislerin tapuya tescil ettirilen yönetim planı gereğince yönetimsel olarak birbirine bağlanarak Merkezkent Sitesi adını aldığını, ...i'ne dönüştürüldüğünü, davalının ...'nin üyesi olması nedeni ile Merkezkent Sitesinde kendi adına kayıtlı bir villanın sahibi olduğunu, sitedeki tüm hizmetlerin site işletme kooperatifi tarafından sağlandığını, davalının kanunen ödemek zorunda olduğu aidatları ödememesi sebebiyle hakkında icra takibi başlatıldığını ancak takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı, kooperatifin 46 numaralı üyesi olduğunu, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, tahsis edilen evin fen bakımından oturulabilir olmadığını, harap halde olduğunu, bu evi bu şekliyle kabul etmediğini, evi kabule zorlanmasının haksız aidat talepleriyle icraya verilmesinin yasal olmadığını, davacının taraf ehliyetinin olmadığını, görev ve taraf ehliyeti yönünden davanın reddinin gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, aidat miktarlarının 20.06.2007 tarihli duyuru ile davalıya bildirildiği ve yönetim planının 38. maddesine uygun olarak 31.05.2009 tarihine kadar aylık % 12 işlemiş faiz talebinde bulunulduğu, daha sonra aylık % 8 işlemiş faiz talep edildiği ve buna göre kademeli olarak faiz hesabı yapıldığı, sonuç olarak davacının takip tarihi itibariyle 4.050,00 TL asıl ve taleple bağlı kalınarak 5.238,00 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu gerekçesiyle, itirazın 9.288,00 TL'lik kısmının iptali ile davacı lehine asıl alacağın %40'ı oranında icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.Bir kooperatif ortağı, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle bu şekilde sağlanması gerekir. Kural olarak ortak, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar doğan kısmından sorumludur. Davanın salt istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce ya da sonra açılmış olması olgusu, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden önce doğan bu sorumluluğu kaldırmaz. Nitekim, anılan Kanun'un 27/son cümlesinde, ortaklığın düşmesinin ortağın anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmeyeceği düzenlemesine yer verilmiştir.İstifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihten sonra doğan aidat borçlarından ortak sorumlu değil ise de, istifanın ulaşmasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonra daireyi kooperatife geri vermesi gerekirken vermeyip, kullanmaya devam etmiş ve/veya genel hizmetlerden yararlanmakta ise, bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden ve dairede oturmasının karşılığı olan ecrimisil alacağından talep halinde sorumlu olacaktır. Bu durumda, takibe konu alacaklar istifanın ulaşması ya da ihracın kesinleşmesi tarihinden önce doğmuş ise, inşaat finansman ve ayrıca genel giderlerden genel kurulda kararlaştırılan temerrüt faizi ile birlikte üye sıfatıyla sorumlu olduğu benimsenmeli, davalının istifasından ya da ihracın kesinleşmesinden sonraki döneme ait olması durumunda ise, takipte istenen "aidat alacağı" kapsamında hangi kalemlerin yer aldığı tespit edilerek kooperatif hizmetlerinden yararlanma söz konusu ise bu yararlanmanın karşılığı olan genel giderlerden yasal oranda temerrüt faiziyle birlikte olmak üzere BK'nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talepte bulunulabileceği ilke olarak kabul edilmelidir. Her üye, üye olurken, üyeliğinin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar devam edeceğini bilmekte olup, aidat ödemelerini ihracın kesinleşmesine ya da noterden gönderdiği istifanın tebliğine kadar yapması ve kooperatifin hesabına aktarması tüm ortakların yararına olup, eşitlik ilkesinin de bir gereğidir. Somut olayda davalının 23.11.2007 tarihli Ankara 14. Noterliği'nin 12524 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiği, ihtarın 03.12.2007 tarihinde davacı kooperatife tebliğ edilmiş olduğu, dosyadaki icra dosyası örneğinden davacı kooperatif tarafından Kasım 2007- Ocak 2010 ayları arasındaki döneme ilişkin aidat alacağının ve işlemiş faizinin istenmiş olduğu anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, davalının 03.12.2007 tarihi itibariyle davacı kooperatiften istifa etmiş olduğu, bu tarihe kadar olan aidat borcundan ve genel kurullarca kararlaştırılan faiz oranından TBK'nın 120. maddesi ile getirilen sınırlama dikkate alınarak sorumlu olduğu, istifasından sonra kendisine tahsis edilen daireyi kooperatife geri vermeyerek kullanmaya devam etmiş olması halinde bu kullanmanın karşılığı olan genel giderlerden sorumlu olduğu, bu ihtimalde kooperatif ortağı olmaması sebebiyle takip tarihinden sonra yasal faiz oranıyla sorumlu olduğu, dairede hiç oturmamış ise istifasından sonraki genel giderlerden de sorumlu olmadığı gözetilerek , davalının istifasından sonra konutta oturup oturmadığı hususunda taraf vekillerinden açıklama alındıktan sonra, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davalının takip konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı hususunda rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır..../... S.3ESAS NO : 2015/1190 KARAR NO : 2015/28923-Bozma nedenine göre, davalının harca ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının harca ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.