Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 288 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5386 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Vek.Av. ... ile davacı Vek.Av. . .ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasında 15.02.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca D blokta yapılacak dairelerin 30.10.2007, G blokta bulunan dairelerin ise 30.10.2008 tarihinde teslim edileceği hususunda anlaşmaya varıldığını, ancak dairelerin zamanında teslim edilmediğini, gönderilen ihtarnamelere rağmen sözleşmede belirtilen kira tazminatı ve ceza-i şart alacağının ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik, D bloktaki 44 daire için 25.000,00 TL kira tazminatının muacceliyet, 15.000,00 TL cezai şart alacağının temerrüt, G bloktaki 23 daire için 10.000,00 TL kira tazminatının muacceliyet tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 11.11.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile D bloktaki kira kaybı karşılığı 145.000,00 TL, cezai şart için 81.200,00 TL, G bloktaki kira kaybı için de 18.400,00 TL istemiştir.Davalı vekili, arsa maliki davacı ile belediye arasında yaşanan sorunlar nedeniyle sözleşme tarihinden 5 ay 4 gün sonra ruhsat alınabildiğini, söz konusu gecikmeden ötürü müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, inşaat çalışmalarının mevsim koşulları nedeniyle yürütülemeyeceği 75 günlük sürenin de eklenmesi durumunda D bloğun teslim tarihinin 15.06.2008 olduğunu, bu durumun ihtaren davacıya bildirildiğini, ayrıca 30.04.2008 tarihli ihtarname ile D blok inşaatının tamamlandığının davacıya iletildiğini, davacı şirketin bazı eksiklikler bulunduğu iddiası ile teslim almaktan kaçındığını, müvekkilinin 30.04.2008 tarihi itibariyle D blok yönünden sorumluluktan kurtulduğunu, G bloğun teslim tarihinin ise 15.06.2009 olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; inşaata başlanabilmesi için yapı ruhsatının alınması gerektiği, D blok için teslim tarihinin 05.04.2008, G blok için 20.06.2009 olduğu, ruhsat alımına ilişkin gecikmelerde davalıya kusur yüklenemeyeceği, G blok açısından kira tazminatı istenemeyeceği, D blok açısından 171.098,00 TL kira kaybı oluştuğu, davacı tarafın keşide ettiği ihtarname uyarınca 79.200,00 TL kira alacağı yönünden 08.03.2008 tarihinde temerrüdün oluştuğu, diğer kısımlar yönünden dava ve ıslah tarihinde temerrüdün gerçekleştiği gerekçesiyle, D bloktaki kira kaybından kaynaklanan 145.000,00 TL kira alacağının 79.200,00 TL'sine 08.03.2008 tarihinden, 25.000,00 TL'sine dava tarihinden, 40.800,00 TL'sine ıslah tarihinden, 81.200,00 TL cezai şartın 15.000,00 TL'sine dava, 66.200,00 TL'sine ıslah tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline, G blok için kira tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2) Davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira kaybı ve cezai şart alacağının tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 8/A maddesinde yüklenicinin inşaatı yapabilmesi için arsa sahibince yükleniciye vekaletname verme yükümlülüğü öngörülmüştür. Anılan vekaletname ise sözleşme tarihi 15.02.206 olmasına rağmen 25.05.2006 tarihinde verilmiştir. Esasen, sözleşmede işin teslimi gereken tarih kesin vade şeklinde belirlendiğinden bu süre içerisinde tüm işlerin yüklenici tarafından yapılması gerekirse de yüklenicinin taahhüdü altına girdiği işlere başlanabilmesi ve tamamlayabilmesi için kendisine vekaletname verilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. O nedenle sadece vekaletname verilmesinde gecikilen süre kadar işin teslimi gereken tarihin ötelenerek dava konusu her iki bloktaki gecikmenin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.Ayrıca, talep edilen cezai şart açısından, davacının, davalıya gönderdiği 29.12.2008 tarihli ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü gözetildiğinde dava ve ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi isabetli olmamıştır.3) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, kira tazminatı yönünden davalının 05.04.2008 tarihinde teslimde temerrüde düştüğü kabul edilmesine rağmen bu tarihten önceki 15.02.2008 tarihli ihtarın kira tazminatına dair tahsil hükmünde faiz başlangıcına esas alınması kabul şekli itibariyle de doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.