Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2879 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6795 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 04/12/2012NUMARASI : 2011/350-2012/584Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 21.05.2013 gün ve 1396 Esas, 3362 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacılar vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkillerinin kooperatife aidat borçlarının bulunmadığını, 6625 m²'lik arsada yapımı biten altı daireli iki binanın dağıtımı aşamasına gelindiğini, bu hususun gündeme alındığı 08.08.1992 tarihli genel kurulda hükümet komiserinin tüm inşaatlar bitirilmeden dağıtımı yapılmayacağına dair itirazı üzerine dağıtımın yapılamadığını, yönetim kurulunca bu alanın T... Vakfı üyeleri tarafından kurulan davalı T...İnşaat A.Ş.'ne devredilmesi ve dağıtımın bu şirket üzerinden yapılması için karar alındığını, anılan arsanın bu şirkete devri konusunda alınan 12.09.1992 tarihli genel kurul kararı sonrasında yönetim kurulunca şirkete satış vaadinde bulunulduğunu, 12 dairenin T... İnşaat A.Ş. tarafından dağıtıldığını, koooperatif ortaklarınca yapılan ödemelere karşılık makbuzların, kooperatif ve şirketçe düzenlendiğini, kooperatif üyelerinin ödemeleriyle peyderpey tamamlanan dairelerin şirketçe dağıtımına devam edildiğini, 1999 yılı tarihli ev (daire) teslim tutanakları ile müvekkillerine tahsis ve teslim edilen dairelerdeki zilyetliğin devam etmesine rağmen, dairelerin üzerinde bulunduğu arsanın davalı şirketçe diğer davalı E. K...'a muvazaalı şekilde devredildiğini ileri sürerek, müvekkillerine ait dairelerin tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline, aksi halde daire bedeli için şimdilik 10.000,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı T... İnşaat A.Ş vekili, muvazaalı işlem bulunmadığını, taşınmazın üçüncü kişiler tarafından haczinin önlenmesi için Kemal Şahin'e devredildiğini, anılan kişi tarafından davalı Ender'e yapılan devrin de gerçek olmadığını, taşınmazın cins tahsisi yapılmadığını, ferdileşmeye geçilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı kooperatif vekili,taşınmazın davalı şirkete devredilmesi nedeniyle taşınmaz ile kooperatifin ilişkisinin kalmadığını, davacılar Yahya ve Mehmet’in kooperatifin üyesi olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı E.. K.. vekili, müvekkilinin taşınmazı dava dışı K.D...’ten satın aldığını, müvekkilinin, davacılar ile sözleşme ilişkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacıların kooperatif ortağı oldukları, kooperatif genel kurulunca 182 parseldeki ihtiyaç fazlası 6625 m² arsanın satılmasına karar verildiği ve yerin davalı şirkete satıldığı, anılan parselin imar uygulaması sonucu 22996 ada 4 parsel olduğu, taşınmazın davalı şirketçe 29.03.2005 tarihinde dava dışı K.D..'e, bu kişi tarafından da 23.11.2005 tarihinde davalı E.. K..'a satıldığı, davacılar ile davalı şirket arasında düzenlenen “ev (daire) teslim tutanağı” başlıklı belgelerle, davalı şirketçe dairelerin eksiksiz olarak davacılara teslim edildiği, ancak teslim edilen dairelerin tapu kayıtlarının bulunmadığı, dairelerin bulunduğu taşınmazların arsa vasfında olması ve dairelerin bulunduğu binanın dahi tapuda görülmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminin yerinde olmadığı, satım işlemlerinin muvazaa nedeniyle iptali istendiği, ancak davacıların ortağı olduğu kooperatifin tasfiyesinin tamamlanmadığı ve iptal davası ancak kooperatifçe açılabileceğinden kooperatif dışındaki davalılar aleyhine açılan tescil davasının husumet yönünden reddi gerektiği, davalı kooperatifin hiçbir üyesine daire tapusunu vermediği, zeminde mevcut olan dairelerin tesliminin imkânsızlığının, kooperatif ile diğer davalılar arasındaki davalar sonucu belirlenebileceğinden daire karşılığı tazminat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davacıların kooperatif üyesi olduklarının tespitine, kooperatife yönelik davanın zamansız açılması nedeniyle, diğer davalılar yönelik davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 21.05.2013 tarih ve 1396 Esas, 3362 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.Davacılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacılar vekilinin, tazminat istemi bakımından davalı T... İnşaat A.Ş.'ye yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince;HMK'nın 297/2. maddesi "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü, aynı Kanun'un 111/2. maddesi "Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’î talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz." hükmünü içermektedir. Davacı tarafça, tapu iptali ve tescil isteminin mümkün olmaması halinde, terditli olarak, tüm davalılardan tahsil edilmek üzere tazminat isteminde bulunulmuştur. Mahkemece, davalı şirket hakkında tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verildikten sonra terditli tazminat istemi konusunda herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmamış, bu istemi de içerecek şekilde aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacılar ile davalı şirket arasında 01.10.1999 tarihinde düzenlenen "ev (daire) teslim tutanağı" başlıklı tutanakta her bir davacının dairesinin teslim edildiği ve şirketten tapunun verilmesi dışında herhangi bir taleplerinin olmayacağı, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan aidatların ödeneceği, şirkete olan borçların 31.12.1999 tarihine kadar ödeneceği hususlarında karşılıklı taahhüde yer verildiği, tutanak tarihinden sonra 04.08.2000 tarihinde tapu malikinin davalı şirket olduğu, davacılar ile T... İnşaat A.Ş. arasında mesken yapım sözleşmelerinin imzalandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ödeme makbuzlarından da davacılar tarafından davalı şirkete bir kısım ödemelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Tapunun verilmesi taahhüdünün, tapunun verilmemesi halinde parasal karşılığının ödenmesi taahhüdünü içerdiğinin ve kapsadığının kabulü gerekir. Bilirkişi raporunda, davacıların dava tarihi itibariyle konut bedellerini ödedikleri, davalılardan ne kooperatifin, ne de şirketin davacıların konut inşaat-imalat bedellerinden dolayı borçlarının bulunduğunu iddia ve ispat etmedikleri, davalı şirketin konutların rayiç bedelinden sorumlu olduğu görüşü bildirilmiştir. Hukuki uyuşmazlığın çözümü için mahkemece, öncelikle tarafların ileri sürdüğü ve savunduğu hususlar çerçevesinde maddi olayın denetime de elverişli olacak şekilde aydınlatılması ve bundan sonra hukukun somut olaya uygulanması gerekmektedir. Mahkemece, şirket ile davacılar arasındaki hukuki ilişki yeterli ve denetime elverişli bir şekilde ortaya çıkarılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, davacılar ile T... İnşaat A.Ş. arasında imzalanan mesken yapım sözleşmeleri dahil tüm sözleşmeler getirtilip, ev teslim tutanakları ve şirkete yapılan ödemeler birlikte değerlendirilerek, davalı şirketin kooperatiften bağımsız olarak, davacılara karşı bağımsız bir taahhüt altına girip girmediğinin tartışılması ve değerlendirilmesi, HMK'nın 111/2 ve 297/2. madde hükümleri uyarınca tazminat istemi bakımından denetime elverişli bir hüküm kurulması gerekirken, bu davalı ve anılan istem yönünden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle, hükmün davacılar yararına bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 21.05.2013 tarih ve 1396 Esas, 3362 Karar sayılı onama ilamı davalı T... İnşaat A.Ş. ve tazminat istemi yönünden kaldırılarak, yerel mahkeme kararının anılan davalı ve istem bakımından davacılar yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.