Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2818 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8369 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki rûcuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, dava dışı ...tarafından müvekkili ile davalılar aleyhine açılan ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/572 E. sayılı dosyasında verilen karar sonrasında icra takibinde toplam 28.659,46 TL'nin müşterek ve müteselsil sorumluluk gereğince müvekkilince ödendiğini, müvekkili şirket ile davalılar arasında ihale yolu ile hizmet alımlarına ait tip sözleşme imzalandığını, davalıların güvenlik işini aldıklarını, belirtilen işleri yürütmek üzere davalının personel çalıştırdığını, davacı şirket ile davalılar arasında düzenlenen sözleşmeye göre sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukların tamamının yükleniciye ait olduğunu, dolayısı ile davalının işten çıkarmış olduğu personelin kıdem ve ihbar tazminatlarını ve diğer maddi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 2.500,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 26.02.2014 tarihli dilekçesi ile, davalı yüklenicilerin birden fazla olduğunu, davalıların hangi süre ile sorumlu olduklarının bilinmediğini, alınacak bilirkişi raporu ile davalıların sorumlu oldukları meblağın belirlenebileceğini belirtmiştir. Davalılardan ...Mahkemece, dosya kapsamına göre, davanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/572 E. sayılı dosyasına dayalı olarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının anılan mahkeme kararına göre ödeme yaptığı ve ödediği miktarı bildiği, bu nedenle de belirsiz alacak davası olarak bu davayı açamayacağı, verilen süreye rağmen davacının bu eksikliği gidermediği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı yanın, dava dilekçesinde, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca dava dışı işçiye ödediği miktarı belirtmesine rağmen kısmi dava açması nedeniyle mahkemece, HMK'nın 109-2 ve 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, hüküm tarihinden sonra 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 4. .../...maddesi ile HMK'nın 109/2. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Anılan yasal değişiklikte, yürürlükten kaldırılan maddenin zaman bakımından uygulanması ile ilgili bir düzenleme bulunmadığından, usul kanununda yapılan değişikliğin derhal uygulanması gerekir. O halde mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiğinden, davacının temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.