Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2817 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8895 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2012NUMARASI : 2011/404-2012/258Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilince borçlunun taşınmazına haciz konulduğunu, müvekkilince icra müdürlüğüne yükümlünün 26.05.2011 tarihli yazısı ile 30.534,61 TL vergi borcu bulunduğunun bildirildiğini, icra müdürlüğünce yapılan 10.07.2011 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada bulunan davacı idarenin alacak miktarının 3.053,61 TL olarak kabul edildiği ve bu şekilde derece kararının düzenlendiğini ileri sürerek, söz konusu yanlışlığın düzeltilip satış bedelinin tamamının müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin haczinin davacı haczinden daha önce olduğunu, davacı idarenin alacak miktarını farklı olarak bildirmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin müvekkilinin borçludan alacağını haricen tahsil ettiğini, bu nedenle alacaklı sıfatının kalmadığını beyan ettiği, davalının alacaklı sıfatı kalmadığından davalı sıfatının da kalmadığının kabulü gerektiği, icra dosyasında davacı ile Yenibosna Vergi Dairesi dışında dosya alacaklısı bulunmadığı, davacının dava açmakta hukuki menfaatinin ortadan kalktığı, davalının davalı sıfatının kalmaması nedeniyle uyuşmazlık hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Davalının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Şikayete konu sıra cetvelinin icra müdürlüğüne gönderilen yazılara göre yanlış düzenlenmesinde davalı tarafa atfedilebilecek bir kusur bulunmadığından, masraf ve ücreti vekaletin belirlenmesinde davalı tarafın sorumlu tutulmasında isabet görülmemiştir. 2-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; Mecidiyeköy Vergi Dairesi'nin 26.05.2011 tarihli ve 21249 sayılı yazısında alacak miktarının 3.053,61 TL, 26.05.2011 tarihli ve 21249 sayılı ikinci yazısında da alacak miktarının 30.534,61 TL olarak icra dairesine bildirildiği, bunları teyiden aynı davacı kurum tarafından 15.03.2012 tarihli yazıyla da 26.05.2011 tarihi itibariyle alacak miktarının 30.534,61 TL olduğunun bildirildiği, borçlunun 11.01.2012 tarihli icra müdürlüğüne bildirdiği dilekçede ise borç miktarının 36.000,00 TL olduğunu bildirdiği halde, genel yetkili mahkeme sıfatıyla tarafların ileri sürdüğü bu delillerin birlikte değerlendirilerek, gerekirse konusunda uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.