Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2783 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4751 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin...Sicil Memurluğu'un 861829 sicil numarasında kayıtlı olduğunu, zaman içerisinde piyasa ve üçüncü şahıslara çok fazla borçlandığını, bu yüzden şirketin iflas isteme durumuna geldiğini, şirketin malvarlığının borçlarını karşılamaya yetmediğini, bu nedenle mahkemeye başvurma zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek, İİK'nın 178 ve179. maddeleri ile TTK'nın 376/3. maddesi gereğince müvekkilinin iflasını talep ve dava etmiştir.Müdahil vekili, müvekkili tarafından davacı şirkete kredi kullandırıldığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davacı aleyhine icra takibi yapıldığını savunarak, davaya müdahale tabebinde bulunmuştur.Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 114/ı maddesi ile aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartı olarak düzenlendiğini, 29.07.2013 tarihinde açılan iflas davası sonucu İstanbul 50.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davacı şirket hakkında 26.11.2013 tarih ve 202 E., 287 K. sayılı kararla iflas kararı verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK'nın 114/ı, 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, İİK'nın 178. maddesi hükmüne dayalı iflas istemesine ilişkindir.İflasa tabi bir kişi veya şirket hakkında kesinleşmiş bir iflas kararı varken, ikinci bir iflas kararı verilmesi mümkün değildir. Mahkemece, davacı şirket hakkında daha önce .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26.11.2013 tarih ve 202 E., 287 K. sayılı kararıyla iflasına karar verildiği belirtilip, 6100 sayılı HMK'nın 114/ı, 115/2 maddeleri uyarınca davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş ise de, tarafları, konusu ve hukuki sebebi farklı olan başka bir dava iş bu dava yönünden derdest kabul edilip, verilen iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği de denetlenmeden bu yönde karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle iflas kararın kesinleşip kesinleşmediğine bakılmalı; iflas kararının kesinleşmiş olması halinde karar vermeye yer olmadığına karar verilmeli, kesinleşmemiş olduğunun tespit edilmesi halinde ise daha önce verilen iflas kararının kesinleşmesi bekletici mesele yapılması gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır..../...S.2.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.