Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 276 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7157 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ... Bankası A.Ş., ... Bankası T.A.O ve .... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, şirketin sermayesinin 2.000.000,00 TL olup tamamı ödenmiş olduğunu, şirketin özvarlığının -1.256.116,00 TL olduğunu, iyileştirme projesi ile 1.131.000,00 TL net kazanç sağlayabileceklerini ileri sürerek, 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sunulan bilanço ve alınan bilirkişi raporlarına göre şirketin borca batık olduğu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi, somut verilere dayalı, uygulanabilir ve inandırıcı olduğu, belirtilen süreçte şirketin iyileştirme projesinde yer alan hususların hayata geçirilmesi nedeniyle 1 yıllık sürede borca batıklıktan kurtulabileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, müdahiller ... A.Ş., ... Bankası T.A.O ve .... vekilleri temyiz etmiştir.İflas erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi, iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının ve devam eden süreçte uygulanıp uygulanmadığının da denetlenmesi gerekir. İyileştirme projesi, sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK'nın 376. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK'nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.Somut olayda, davacı şirketin 25.12.2013 tarihinde sermaye arttırımına gittiği ancak bu taahhüdün yerine getirilmediği görülmüştür. 22.09.2016 tarihli kayyım raporu ile de davacı şirketin, kayyıma son üç aylık döneme ilişkin ticari faaliyeti ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge ibraz etmediği anlaşılmıştır. Bu durumda iyileştirme projesi yeterli ve inandırıcı olmadığı gibi borçlarını ödeme niyetiyle iflas erteleme talep eden ve iyiniyetli olması gereken borçlunun bu şekilde davrandığından da bahsedilemeyeceğinden davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.İzah edilen sebeplerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz eden müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, müdahiller ... Bankası T.A.O ve ....'den peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.