Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2743 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3069 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalı hakkında aidat ödemelerini yerine getirmemesi sebebiyle... İcra Müdürlüğü'nün 2013/3318 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun kooperatif üyesi olmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, davalının müvekkili sitede ikâmet ettiğini, itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kooperatif ortağı olmayan müvekkilinin aidat borcunda sorumlu olamıyacağını, davacının site alacağı olarak gösterdiği aidatları kendi adına talep etme hakkının bulunmadığını, ilgili sitenin Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre yönetildiğini, davacı kooperatifin amaçları dışında bir iş ile iştigal edemeyeceğini, bu sebeple yasanın emredici kurallarına aykırı olarak alınan kararlar ile yapılan işlemlerin de yok hükmünde olduğunu savunarak, davanın reddi ile tazminat istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına gire; davacı kooperatifin 2010 yılından itibaren site işletme kooperatifine dönüştürüldüğü, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın 26.05.2010 tarih ve 117 sayılı oluruyla tescil edilerek tüzel kişilik kazandığını, sitenin birden çok imar parseli üzerinde kurulduğu, her bir parselin ayrı ayrı yönetim planlarının bulunduğu ve kat malikleri kurulunun oluşturulduğu, henüz tasfiye edilmeyen kooperatifte ortak lehine salt kat irtifakı tapusunun oluşturulması halinde uyuşmazlığın çözümünde 1163 sayılı Kanunu'nun uygulunması gerektiği, buna göre işletme kooperatifi oluşturulmuşsa ve bu kooperatif devam ediyorsa kooperatiften istifa etmiş olup olmadığına bakılmaksızın kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişilerin bunun karşılığı olan aidatları ödemek zorunda olduğu, kat malikleri kurulu yerine geçen işletme kooperatif genel kurulunun aidat toplama kararı alma yetkisi ile tahsil yetkisinin bulunduğu, talep konusu borç ve faiz tutarı konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, davalının ödemeye ilişkin yazılı belge de sunmamış olması gerekçesiyle, davanın kabulüne kara verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temiz itirazları yerinde görelmemiştir.2-Dava, ödenmeyen aidat borçları ile ilgili takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nın yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 6101 sayılı Kanun'un 7. maddesinde aynen "Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüd fazine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişikin 138. maddesi görülmekte olan davalarda da uygulanır." hükmüne yer verilmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 88. maddesi "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yılllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz" hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesi ile de aynen; "Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümelerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, 1. fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da 1. fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur," şeklinde düzenlenmiştir.Mahkemece her ne kadar davanın kabulü ile takipte talep olunan 1.575,00 TL asıl alacak ve 660,00 TL işlemiş faiz toplamı 2.235,00 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş ise de, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, TBK'nın 88. maddesinde düzenlenen ana para faizi olmayıp 120. madde de düzenlenen temerrüt faizine ilişkin olduğundan ve faiz oranının ise yasal faizin % 100'ünden fazla olamayacağından, işlemiş faiz oranı ve miktarı bakımından bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmaksızın takipteki talep gibi aylık % 5 oranında hesaplanmış olan işlemiş faiz miktarı üzerinden hüküm kurulması ve asıl alacağa işletilecek faizin de talep tarihinden itibaren yasal faiz olması gerekirken yasaya aykırı olarak aylık %5 oranındaki faizin asıl alacağa da yürütülmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, hükmün res'en davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.