Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 272 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 1213 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... dışındaki davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalılar aleyhine tapu iptali ve tescil ile sebepsiz zenginleşme davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde davanın reddedildiğini, kararın onandığını, onama kararında davacının yapmış olduğu imalatın bedelini alacak davası açmak suretiyle talep edebileceğinin belirtildiğini, müvekkilinin adi yazılı sözleşme ile üstlendiği inşaatın yaklaşık %70'ini tamamladığını, bu nedenle yapmış olduğu imalat masraflarının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek davalılardan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Bir kısım davalılar vekili, davacının inşaatın 5. katını kaçak olarak yaptığını, bu nedenle belediye tarafından ceza verildiğini, bu cezanın müvekkilleri tarafından ödendiğini, yarım kalan inşaatın taşınmazı sonradan satın alan kişilerce tamamlandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının binayı 10 ortaklı adi bir ortaklık şeklinde inşa etmeye başladığı ancak binayı tamamlayamadığı, % 70 seviyesinde bıraktığı, bu hali ile davacının yapmış olduğu harcamaların 21.821,85 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı ... dışındaki davalılar vekili temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacı yüklenici dava dilekçesinde, yaptığı imalat bedelinin tespiti ve davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davacının talebi değerlendirildiğinde taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tasfiyesi yani ileriye doğru feshi talep edilmektedir. Davacı ile davalılar arasında yapılan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmasa da arsa sahiplerine bir kısım tapu devri yapıldığı ve inşaatın vazgeçilmeyecek seviyeye getirildiği için artık geçersizlikten bahsedilemeyecektir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi davacı ile arsa sahibi davalılar arasında yapıldığından sonradan oluşturulan adi ortaklığın yapılacak hesapta dikkate alınması mümkün değildir. Ancak davacınında kabulünde olduğu gibi yapılan dairelerden 9 tanesinin davacının gösterdiği bu kişilere yüklenici lehine arsa sahiplerince tapu devri yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının, kararı temyiz etmemesi sebebiyle inşaatın %70 seviyesinde olduğu kabul edilerek bu seviyedeki inşaatın dava tarihi itibariyle mahalle rayiçlere göre imalat bedeli bilirkişilere hesaplatılarak ve yine dava dışı adi ortaklara devredildiği bildirilen dokuz adet bağımsız bölümün değeri de aynı tarih itibariyle belirlenip, hesaplanan imalat bedelinden mahsubu neticesinde varsa alacağının davalılar yararına kazanılmış hak oluşturan 21.821,85 TL’yi aşamayacağı da gözden kaçırılmadan sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olamamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... dışındaki davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.