MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili, davalı kooperatifçe 05.03.2004 tarihli kredi sözleşmesine dayanarak müteselsil kefil sıfatıyla müvekkilleri aleyhine 13.200,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibine başlandığını, sözleşmeye göre kullandırılan kredinin 2.000,00 TL, kredinin üst limitinin ise 4.000,00 TL olduğunu, müvekkillerinin sorumluluğunun 2.000,00 TL faiz ve fer'ileri ile sınırlı olduğunu, kaldı ki müvekkillerine bu zamana kadar herhangi bir ihtarda bulunulmadığını, takipte faiz ve fer'ilerin ayrı ayrı gösterilmediğini, faize faiz yürütüldüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/2341 Esas sayılı dosyasında müvekkillerinin takip konusu alacağın 7.500,00 TL lik kısmı için borçlu olmadığının tespitini talep etmiş; 09.05.2012 havale tarihli dilekçesi ile davacılardan ... ve ...'in haciz konulan hesaplarından alınan 3.166,00 TL'nin istirdatını istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların davalıya 11.426,50 TL borçlu olmadıkları ve haksız yere 897,33 TL'nin davalıya ödendiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar temerrüde düşürülmediğinden faize takip tarihinden itibaren hükmedilebileceği ve kefillerin 2.000,00 TL kefalet limiti ve faizinden sorumlu olduğunun isabetli olarak belirtilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi hüküm kurmaya da yeterli değildir. Bilirkişi tarafından sözleşmedeki faiz oranı daha düşük olmasına rağmen Ziraat Bankası'ndan uygulanan faiz oranları sorulmadan takip talepnamesinde istenen %29 yıllık faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmış, asıl borçlunun yaptığı ödemelerin kefillerin borcunu ortadan kaldıracağı hususu gözardı edilerek asıl borçlunun ödemeleri dikkate alınmamıştır.Mahkemece, ...Bankası'ndan borç dönemi ile ilgili uygulanan faiz oranları sorulduktan sonra bankacı bilirkişi aracılığıyla davalı kooperatifin defter kayıt ve belgeleri ile gerekirse banka kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak ve yapılan ödemeler de dikkate alınarak, davacıların varsa borç miktarını ve istirdatını gerektiren miktarı belirleyen ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.