MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Vek. Av. ... MÜDAHİLLER :...Davacının açtığı iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ..... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin 1999 yılından beri .... şeker ve çikolata imalatı ve pazarlaması konularında iştigal ettiğini, şirketin halen 2500 m² kapalı ve 10500 m² açık alanda ticari hayatını sürdürdüğünü, şirketin ....markası ile pazarlanan mamüllerini yurtiçi ve yurtdışında toptan ve perakende olarak sattığını ve sektörün önde gelen firmalarından olduğunu, çok sayıda oyuncunun piyasada yer alması ve buna bağlı rekabet ve hammadde fiyatlarındaki artışlarla sektörde dalgalanma meydana gelerek birçok firmayı etkilediğini, 2011 yılından sonra ucuz ithalat ve yerli firmaların fiyat arttırımına gitmemeleri nedeniyle kârlılık payının azaldığını, müvekkili şirketin piyasa payını kaptırmamak için kısa vadede banka kredilerine yöneldiğini ve bu durumun şirketin borca batıklığına etki ettiğini, kârlılığın azalması nedeniyle şirketin yeni ürünler üretecek makine ve techizat alamadığını ve sektördeki diğer büyük şirketlerin gerisine düştüğünü, müvekkilinin büyük müşterilerinden.... müvekkiline borçlarını ödeyemez noktaya geldiğini, müvekkilinin bu şirketten yaklaşık 4.867.000,00 TL civarında alacağının olduğunu, borca batıklıkta bu miktarın en büyük etken olduğunu, müvekkili şirketin ve ortaklarının piyasayı terk etmek yerine şahsi mal varlıklarıyla şirket borçlarını ödeme gayreti içerisinde olduklarını, bankalarda yaklaşık 8.000.000,00 TL civarı müşteri çeklerinin olduğunu, bunların 6.900.000,00 TL'lik kısmının tahsil kabiliyetlerinin olduğunu, bu çeklerin çoğunun banka kredi borçlarının teminatı olarak bankalara verildiklerini, müvekkilinin ilişki içerisinde olduğu birçok firmanın müvekkiline mal tedarikinde bulunmaya yönelik yazılı beyan ve sözlerinin olduğunu, tedarikçilerin müvekkiline güvenmeye devam ettiklerini, iflasın ertelenmesi halinde müvekkili şirketin iyileştirme projesini uygulayarak borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek, müvekkili şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahiller vekilleri, davanın reddini savunmuştur..../...S.2Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin aktiflerinin 7.497.909,03 TL, pasiflerinin 9.486.223,81 TL olup, 1.988.314,78 TL miktarınca borca batık olduğu, aktiflerinin pasiflerini karşılama oranının %79,04 seviyesinde olduğu, özellikle.... markası ile yurtiçi ve yurtdışında tanınırlığının ve güvenilirliğinin olduğu, yurtiçi ve yurtdışından aldığı siparişleri yerine getirmeye devam ettiği, birçok tedarikçisi ile tedarik konusunda anlaşma içerisinde olduğu, dava dışı ...nin ekonomik sarsıntı geçirmesi ve borçlarını ödeyemez durumda olması nedeniyle davacının bu şirketten yüklü miktardaki alacaklarını tahsil edemediği, davacının birkaç bankaya (müdahillere) olan toplu borçları dışında davacıyı tehdit eden başka bir alacaklısının olmadığı, birçok müdahil ve alacaklısı ile borç yapılandırma sözleşmesi yaptığı, yargılama sürecinde davacının şirket ortaklarının ve üçüncü kişilerin katkılarıyla yüklü miktarda borç ödemelerinde bulundukları, şirketin vergi ve sosyal güvenlik kuruluşlarına veya işçilerine herhangi bir borcunun olmadığı, fason üretim yaptırıp pazarlaması nedeniyle şirketin fazla bir giderinin olmadığı, iyileştirme projesinin samimi ve gerçekleştirilebilir nitelikte olduğu, iyileştirme projesinin gerçekleştirilmesi konusunda davacı şirketin gayret içinde olduğu, şirkete kayyım atanmasından sonra şirketin kârlılığında yükselme eğiliminin görüldüğü, borçlarının ciddi bir bölümünün ödendiği ve şirketin iyi yönetilmesi halinde iyileştirme hedeflerine ulaşılabileceği, şirketin alınacak yeni önlemler ve iyileştirme projesine uyması halinde borca batıklıktan kurtularak ıslahının mümkün olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacı şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, müdahiller ..... vekilleri temyiz etmiştir.Dava, borca batıklık nedeniyle iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (6102 sayılı TTK.m.376, 377, İİK.m.179 vd.). Somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir. Hakim bilirkişi raporu ile özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. İyileştirme projesinin, bütüncül bir değerlendirmeyle, 6102 sayılı TTK'nın 377. maddesi kapsamında nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içerip içermediği, İİK'nın 179. maddesi anlamında ciddî ve inandırıcı olup olmadığı ve HMK'nın 29. maddesinde açıklanan dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğüne ve gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp hazırlanmadığı, eş deyişle, iyileştirme projesinde yapılacak olanların tek tek maliyetinin, hangi ekonomik kaynaktan sağlanacağı, her bir proje kaleminin zaman .../... S.3 olarak en geç hangi tarihte yapılacağı, yapılacak olanların ayrı ayrı borca batıklık üzerindeki zaman ve oran olarak etkisinin somutlaştırılması ve böylece iyileştirme projesinin neden ciddi ve inandırıcı olduğunun ayrıntılı ve zaman içinde sayısal olarak, denetlenmeye elverişli nitelikte olması gerekmekte olup, bu özellikte olmayan iyileştirme raporlarına ve bunlara dayalı düzenlenen bilirkişi ve kayyım raporlarına göre ne iflasın ertelenmesine karar verilebilir ne de iflas erteleme talep eden şirket alacaklıları aleyhine sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilebilir.Açıklanan özellikteki iyileştirme projelerinin sunulması halinde alınacak bilirkişi ve kayyım raporlarından sonra talep halinde ve gerektiğinde, hüküm tarihine kadar sadece gerekli tedbirlere karar verilmeli ve tarihlerine uygun şekilde proje kalemleri yerine getirilmediği takdirde tedbirler kaldırılarak, iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir müesseselerinin kötüye kullanılmasının önüne geçilmelidir.İyileştirme projesi, sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olması nedeniyle 6102 sayılı TTK'nın 377. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermesi, İİK'nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri haiz olması gerekir.İflas erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının denetlenmesi gerekir. Diğer yandan, kayyımın görevlerinden biri de erteleme sürecinde şirketin mali durumundaki değişiklikler ve şirket yetkililerinin iyileştirme projesine riayeti konusunda mahkemeye bilgi vermektir. Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumunun ayrıntılı olarak açıklanması ve verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanması gerekir. Mahkemece, kayyım raporlarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda hazırlanıp hazırlanmadığı denetlenmeli, bu hususları içermeyen eksik ve yetersiz denetim ile hazırlanan raporlara itibar edilmemelidir. Diğer anlatımla mahkemece borca batıklığın tespiti halinde, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden bilirkişi ve kayyım raporlarını, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, raporun sadece sonuç bölümüne değil, bütün kapsamına bakılması suretiyle bir karar verilmesi gerekir. (....)Öte yandan, iflasın ertelenmesi kurumu mali bakımdan zor durumdaki şirket ve kooperatiflerin bu zor durumdan kurtulması ve devamlılığının sağlanması için düzenlenmiş hukuki bir yol olup, tasfiye amacıyla kullanılamaz. Şirket aktiflerinin ve duran varlıkların paraya çevrilmesi yolundaki çözümün, bir iyileştirme tedbiri olmayıp tasfiye işlemi .../...S.4olduğunun, bunun şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanmasını amaçlayan iflas erteleme kurumunun mahiyetiyle bağdaşmadığının kabulü gerekir. Zira, böyle bir satışın şirket varlıklarının azalmasına ve dolayısıyla alacakların teminatının azalmasına yol açacağı, bu değerin esasen varlık kalemi içinde borca batıklık bilançosunun bir parçası olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Diğer anlatımla, iyileştirme projesinde şirkete ait taşınmazların ve araçların satılarak nakit akışı sağlanması amacıyla düşünülen tedbir, tasfiyeye yönelik bir işlem olup, davacının özkaynağını artırıcı bir nitelik taşımadığından iflas ertelemede somut bir iyileştirme tedbiri olarak değerlendirilemez. Zaten borçların teminatı durumunda bulunan aktiflerin paraya çevrilmesi yolu ile kaynak girişi sağlanacağı iddiası da mali anlamda uygun görülebilecek bir çözüm tarzı da değildir. (Dairemizin 30.04.2013 tarih ve.... sayılı ilamları bu yöndedir.)Somut olayda, mahkemece İİK'nın 179/a maddesi uyarınca atanan kayyımca raporlar sunulmuş ise de, kayyım raporlarının, yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak şirketin iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususunda görüş içermediği, mevcut durumu gösterir tespit niteliğindeki belirlemelerle yetinildiği görülmüştür. Ayrıca, dosya kapsamından davacı şirketin fabrika binasında bulunan ilk madde ve malzemeleri fason üretim yaptırdığı ....'ye sattığı, 800.000,00 TL sermaye arttırımı taahhüt edilmesine rağmen 530.000,00 TL'lik kısmının ödendiği, bakiye kısmın ödendiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Ödenmemiş sermaye borcu olan bir şirketin iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı sayılmaz. Bu durumda mahkemece, ilk madde ve malzeme satışının yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde şirketin tasfiyesi sonucunu doğrup doğurmayacağı, sonucuna göre iflasın ertelenmesi projesi olarak kabul edilip edilemeyeceği üzerinde durulması, İİK'nın 179/a maddesindeki düzenlemeye uygun nitelikte kayyım raporu alınıp, daha sonra kayyım raporlarını denetleyen, davacı şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren, şirketin son durumu hakkında açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahiller.... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, temyiz eden müdahiller yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.