Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2659 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10068 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili kooperatifin alacaklarına karşılık davalı borçlu aleyhine...ri sürerek, davalının itirazının iptali ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatif üyesi olduğu, kooperatiften yem aldığı ve nakit çektiği, davalının takip dosyasındaki asıl alacak kadar davacıya borcu olduğu, davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürmediği gerekçesiyle, asıl alacak miktarı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalının üyesi olmadığı davacı birliğe teslim ettiği süt karşılığı aldığı yem, gübre, vs. malzeme bedelinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takip talebine dayanak olarak davacı ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisi gösterilmiş olup, davalının yargılama aşamasında 19.03.2013 tarihli oturumdaki imzalı beyanında, imzası bulunan bir kısım irsaliye içeriğindeki mal teslimi olgusunu kabul ettiği, bunun dışındaki fatura ve irsaliyelere konu mal teslimlerini kabul etmediği gibi bunlarda davalının imzasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece yargılama aşamasında davacı kooperatif birliğinin 2010-2011 yevmiye defteri kapanış tasdikininin bulunmadığının belirlenmesi karşısında, ticari defterin davacı tarafından usulüne uygun olarak tutulmaması sebebiyle defter kayıtlarının davacı lehine değil, aleyhine delil teşkil edebileceği, bu sebeple davalının imzasını taşımayan fatura ve irsaliyelerin içeriği ile ilgili ispat yükünün davacı da olacağı, mahkemece, davalının davacı birliğe teslim ettiği süt bedellerinin kendisine ödenmediğine ilişkin savunması üzerinde de durulup, bu hususun tespiti ile davacının fatura ve irsaliyelere konu malları teslim ettiğini ispatlaması halinde, belirlenecek bedelden davalının varsa süt bedeli alacağının mahsubuna karar verilmesi gerekirken denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.