MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin kooperatifler birliği olduğunu, davalı kooperatifin üst birliğinin üyesi bir köy kalkınma kooperatifi olduğunu, kooperatifin 06.11.2007 tarih, 74 ve 75 nolu kararlar ile 12.11.2007 tarih ve 76 nolu kararları alarak üst birlikleri olan müvekkili birlikten avans alınmasına ve bu paranın kooperatif ve yönetim kurulu tarafından ödenmesine karar verildiğini, davalıların kooperatif mührü basılı ve davalılarca imzalı 31.12.2008 vade tarihli iki ayrı senet ile sadece davalı ... tarafından imzalanan 31.12.2008 vade tarihli senetlerin müvekkiline verildiğini, borcun vadesinde ödenmediğini ileri sürerek, 8.000,00 TL alacağın 31.12.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu alacaktan dava dışı kooperatifin sorumlu olduğu ve davalıların husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, kredi ilişkisinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece husumet (sıfat) yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı ile davalılar arasındaki hukuki ihtilaf, aynı zamanda dava dışı olan ...Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin hukukunu da doğrudan etkilediğinden, mahkemece, davacıya kooperatif aleyhinde dava açması için süre verilip, belirtilen süre içerisinde kooperatif aleyhinde dava açılması halinde işbu dava ile birleştirilmesi, daha sonra, kooperatifler hukukundan anlayan bir bilirkişi seçilerek, kooperatifin tüm defter, kayıt, belge ve varsa banka kayıtları ile dava dosyasında fotokopileri bulunan senet asılları da getirtilip senette imzası bulunan keşideci ve avalistlerin sorumluluğu da birlikte değerlendirilerek, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamaştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.